Yargıtay, SEGBİS Aracılığıyla Yargılamada

Yargıtay, SEGBİS Aracılığıyla Yargılamada Savunma Hakkı Kısıtlanmıştır Dedi

Yargıtay 16. Ceza Dairesi duruşmalara katılmak istedikleri halde SEGBİS yöntemi ile savunma yapmak zorunda kalan ve mahkum olan iki kişinin mahkumiyetini savunma hakları kısıtlandığı gerekçesi ile bozdu.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi tutukluları mahkemelere katılma haklarından yoksun bırakan SEGBİS yöntemine karşı emsal teşkil eden bir karara imza attı. Yargıtay, Bingöl İl Emniyet Müdürü Atalay Ürker'e yönelik suikastın failleri oldukları iddiasıyla tutuklanan ve masumiyetleri kanıtlandıktan sonra örgüt üyeliğinden ceza alan Ali Kılıçgedik ile Erhan Şenyuva'nın duruşmalara katılma taleplerine rağmen, SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla yargılanıp mahkum edilmeleriyle savunma haklarının kısıtlandığına hükmetti ve bu nedenle verilen mahkumiyet kararını bozdu.

ANF'den Zeynep Kuray'ın haberine göre Yargıtay, Ali Kılıçgedik ve Erhan Şenyuva adlı tutukluların mahkemelere katılma taleplerine rağmen SEGBİS aracılığıyla yargılanıp mahkum edilmesine karşı yapılan temyiz başvurusunu haklı buldu. Bingöl'de 09.10.2014 tarihinde İl Emniyet Müdürü Atalay Ürker'e düzenlenen ve 2 polisin hayatını kaybettiği suikastla suçlanıp tutuklanan Ali Kılıçgedik ve Erhan Şenyuva'nın masum oldukları balistik raporlarıyla kanıtlanmıştı. Ancak yargılandıkları Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bu kez de "PKK örgütüne üye olmamakla birlikte, bilerek ve isteyerek yardım etmek"ten 6 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum edilmişlerdi. Yargılanma boyunca duruşmaya katılma talepleri mahkemece kabul edilmeyen Kılıçgedik ve Şenyuva tutuklu bulundukları Muş Kapalı Cezaevi'nden SEGBİS yöntemiyle savunma yapmak zorunda kalmışlardı.

SEGBİS ile savunma hakkı kısıtlandı

Bu hukuksuz yöntemi gerekçe göstererek mahkumiyet kararını Yargıtay'da temyiz eden avukat Eren Keskin haklı bulundu. Temyiz talebini inceleyen Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 11.01.2016 tarihli kararında Kılıçgedik ve Şenyuva'nın savunma hakkının kısıtlandığına hükmetti ve bu sebeple mahkumiyeti bozdu. Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/1 maddesine atıfta bulunan Yargıtay, verdiği kararda şu ifadeleri kullandı:

Tüm duruşmalardan önce SEGBİS sistemiyle savunma yapmak istemediklerini ve mahkemede hazır bulunarak savunma yapmak istediklerini beyan eden sanıkların müdafilerinin aynı yöndeki taleplerine rağmen duruşmalarda hazır bulundurulmayıp SEGBİS sistemi aracıyla yargılanması yapılarak mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle savunma haklarının kısıtlanması, kanuna aykırı, sanıklar ve müdafiler ile cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin öncelikle bu sebepten dolayı bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.

Bu karar emsal teşkil edecek

Yargıtay'ın verdiği kararı ANF'ye değerlendiren avukat Eren Keskin, bu kararın emsal teşkil edeceğini ve SEGBİS'in sorgulanmasına yarayacağını söyledi. SEGBİS'in savunma hakkını kısıtlayıcı, adil yargılanma hakkını engelleyici bir uygulama olduğunu vurgulayan Keskin, Türkiye'de şu anda mahkemelerin kolaya kaçmak için bu yöntemi uyguladıklarına işaret etti. Bir sanığın savunma yaparken hakimin gözüne bakabilmesi gerektiğini belirten Keskin, "Bir insanın kendini ifade edebilmesi için karşısındakinin yüzüne bakması son derece önemlidir. Bazen vücut dili bile bir insanın doğruyu söyleyip söylemediğini anlatır. Ama SEGBİS sistemi bu olanağı tamamen ortadan kaldırıyor" dedi. Keskin, Yargıtay'ın bozma kararından sonra müvekkillerinin duruşmasının 14 Nisan 2016 tarihinde görüleceğini aktardı.

Kaynak: ANF

11.04.2016