T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/8363
K. 2018/1164
T. 24.1.2018
* İŞÇİLİK ALACAKLARI ( Dinlenen Davacı Tanıklarının Davalı İşyerindeki Çalışma Sürelerinin Davacının Anılan Alacak Kalemleri Bakımından Dava Ettiği Sürenin Tamamını Kapsamadığı - Davacı Tanıklarının Beyanlarına Ancak Kendi Çalıştıkları Dönemle Sınırlı Olarak İtibar Edilebileceği/Mahkemece Fazla Çalışma ve Ulusal Bayram ve Genel Tatil Talepleri Bakımından Davacı Tanıklarının Çalıştığı Dönem Bakımından Bu Tanıkların Diğer Dönemler Bakımından İse Davalı Tanıklarının Beyanlarına Göre Bir Değerlendirme Yapılacağı )
* TANIK BEYANLARINA ANCAK KENDİ ÇALIŞTIKLARI DÖNEMLE SINIRLI OLARAK İTİBAR EDİLECEĞİ ( İşçilik Alacağı - Dinlenen Davacı Tanıklarının Davalı İşyerindeki Çalışma Sürelerinin Davacının Anılan Alacak Kalemleri Bakımından Dava Ettiği Sürenin Tamamını Kapsamadığı/Fazla Çalışma ve Ulusal Bayram ve Genel Tatil Talepleri Bakımından Davacı Tanıklarının Çalıştığı Dönem Bakımından Bu Tanıkların Diğer Dönemler Bakımından İse Davalı Tanıklarının Beyanlarına Göre Bir Değerlendirme Yapılması Gereği )
* FAZLA ÇALIŞMA ALACAĞININ TANIKLA İSPATI ( Davacı Tanıklarının Davalı İşyerindeki Çalışma Sürelerinin Davacının Anılan Alacak Kalemleri Bakımından Dava Ettiği Sürenin Tamamını Kapsamadığı - Davacı Tanıklarının Beyanlarına Ancak Kendi Çalıştıkları Dönemle Sınırlı Olarak İtibar Edilebileceği/Mahkemece Fazla Çalışma ve Ulusal Bayram ve Genel Tatil Talepleri Bakımından Davacı Tanıklarının Çalıştığı Dönem Bakımından Bu Tanıkların Diğer Dönemler Bakımından İse Davalı Tanıklarının Beyanlarına Göre Bir Değerlendirme Yapılacağı )
* İNFAZDA TEREDDÜT ( İşçilik Alacakları - Hüküm Altına Alınan Alacakların Net Mi Yoksa Brüt Mü Olduğunun Hüküm Fıkrasında Gösterilmemesinin İnfazda Tereddüte Yol Açacağı )
6100/m.297
ÖZET : Davacı, fazla çalışma yaptığını ayrıca ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ancak karşılığının ödenmediğini iddia ederek alacak talebinde bulunmuştur. Davalı ise, davacının ulusal bayram ve genel tatillerde çalışmadığını, fazla çalışma yapmadığını savunmuştur. Ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı ve fazla çalışma yaptığı iddiasını ispat külfeti üzerinde olan davacı, iddiasını ispat bakımından tanık dinletmiştir. Dinlenen davacı tanıkları davacının iddiasını doğrulamışlardır. Ancak bu tanıkların davalı işyerindeki çalışma sürelerinin, davacının anılan alacak kalemleri bakımından dava ettiği sürenin tamamını kapsamadığı anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, davacı tanıklarının beyanlarına ancak kendi çalıştıkları dönemle sınırlı olarak itibar edilebilir.Mahkemece yapılacak iş, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil talepleri bakımından davacı tanıklarının çalıştığı dönem bakımından bu tanıkların, diğer dönemler bakımından ise davalı tanıklarının beyanlarına göre bir değerlendirme yapılıp sonuca gitmektir. Davacının talep konusu ettiği ve hüküm altına alınan çalışma döneminin tamamında çalışmadıkları anlaşılan davacı tanık beyanlarının tüm döneme hasredilmesi hatalıdır. Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hüküm fıkrasında gösterilmemesi HMK'nın 297/2 maddesine aykırı olup, infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, kötüniyet tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hüküm duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin 10/08/2005-16/06/2013 tarihleri arasında garson olarak çalıştığını, haftalık net 300 TL ücret aldığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini ve ücretinin sigortaya düşük beyan edildiğini, &S230;.Noterliğinin 16/09/2013 tarihli ihtarnamesi ile iş akdini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek; kıdem tazminatı, kötüniyet tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücretinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının kendisinin işten ayrıldığını, fazla çalışma ücretine hak kazanmadığını, sigortaya herhangi bir eksik ödemenin söz konusu olmadığını, dini bayramlarda işyerinin açık olmadığını, yıllık izinlerin bu sürede kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davacı, fazla çalışma yaptığını ayrıca ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ancak karşılığının ödenmediğini iddia ederek alacak talebinde bulunmuştur. Davalı ise, davacının ulusal bayram ve genel tatillerde çalışmadığını, fazla çalışma yapmadığını savunmuştur.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı ve fazla çalışma yaptığı iddiasını ispat külfeti üzerinde olan davacı, iddiasını ispat bakımından tanık dinletmiştir. Dinlenen davacı tanıkları davacının iddiasını doğrulamışlardır. Ancak bu tanıkların davalı işyerindeki çalışma sürelerinin, davacının anılan alacak kalemleri bakımından dava ettiği sürenin tamamını kapsamadığı anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, davacı tanıklarının beyanlarına ancak kendi çalıştıkları dönemle sınırlı olarak itibar edilebilir.
Mahkemece yapılacak iş, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil talepleri bakımından davacı tanıklarının çalıştığı dönem bakımından bu tanıkların, diğer dönemler bakımından ise davalı tanıklarının beyanlarına göre bir değerlendirme yapılıp sonuca gitmektir. Davacının talep konusu ettiği ve hüküm altına alınan çalışma döneminin tamamında çalışmadıkları anlaşılan davacı tanık beyanlarının tüm döneme hasredilmesi hatalıdır.
3-) Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hüküm fıkrasında gösterilmemesi HMK'nın 297/2 maddesine aykırı olup, infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgiliye iadesine, 24.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.