Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, zorunlu müdafii olarak atandığı İstanbul 9. Ağır Ceza (Kapatılan CMK'nın 250. maddesi ile yetkili) Mahkemesinin 2009/46 esas sayılı dosyasının 03/12/2009 ve 08/04/2010 tarihli duruşmalarına mazeretsiz olarak katılmayarak ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın ibraz ettiği 03/12/2009 ve 08/04/2010 tarihli raporların sahte olduğuna ilişkin hükümle birlikte suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği nazara alındığında, bu soruşturma evrakının akıbetinin araştırılması, kamu davası açılmış olması halinde mümkünse birleştirilmesi, bunun mümkün olmaması durumunda ise onaylı örneklerinin alınmasından sonra hasıl olacak sonuca göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK'nın 53/1-2-3. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmesi suretiyle aynı Kanunun 53/4. maddesine aykırı davranılması,
Suçun TCK'nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesine rağmen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 29/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
02.05.2016