KAMUOYUNUN DİKKATİNE
Tarih: 7.05.2019 | Okunma Sayısı: 861

KAMUOYUNUN DİKKATİNE

 06.05.2019 tarihinde Yüksek Seçim Kurulu’nun oy çokluğuyla verdiği İstanbul seçimlerinin iptaline ve yenilenmesine ilişkin karar hukuka ve adalete olan güveni sarsan ve kamu vicdanını derinden yaralayan niteliktedir.

Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı Seçim Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 06.05.2019 tarihli kısa kararından gördüğümüz üzere; iptal gerekçesinin, seçim mevzuatına ve önceki yerleşik kararları ve uygulamalarına aykırı olarak “bir kısım sandık kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususunda seçim sonucuna müessir olması” nedenine dayandırıldığı anlaşılmaktadır.

Yüksek Seçim Kurulunun seçim takviminde, " sandık kurullarının usulsüz oluşturulduğu " gerekçesiyle tam kanunsuzluk itirazının, 02.03.2019 tarihine kadar yapılabileceği yazılıdır. Bu tarihe kadar , sandık kurullarının oluşumuna itiraz edilmediği ve 31 Mart seçim gününden sonra seçim sonuçlarına göre yapılan bu tam kanunsuzluk itirazının, mevzuat gereği değerlendirilmesi mümkün olmadığı halde, Yüksek Seçim Kurulunca artık incelenmesi hukuken mümkün olmayan bir konuda karar verilmesi kabul edilemez.

Yüksek Seçim Kurulu’nun yerleşik kararlarında; -seçimden sonra sandık kurulu başkan ve görevlilerinin görevlerini kötüye kullanmalarının söz konusu olması ve suçun oluştuğunun anlaşılması halinde; ilgililerin cezalandırılmalarının gerektiği ancak seçimin iptaline karar verilemeyeceğinden- bahsedilmektedir. Yüksek Seçim Kurulunun yerleşik kararlarına aykırı olarak, üstüne üstlük tam kanunsuzluk itirazının son bulduğu 02.03.2019 tarihinden sonra seçimin sonuçlanması akabinde yapılan itiraz üzerine verdiği bu karar; Yüksek Seçim Kurulunun kamu vicdanında tarafsızlığını yitirmesine, güvenilirliğini kaybetmesine neden olmuş ve demokrasimiz açısından kara bir leke olarak tarihe kazınmıştır.

Sandık kurulu başkanları ve sandık kurullarında görev yapacak kamu görevlileri, ilçe seçim kurulları tarafından belirlenmektedir. Eğer kamu görevlisi olmayan kişilerin sandık görevlisi olma durumu varsa Yüksek Seçim Kurulu, kendi sistemi içinde gerçekleşmiş bu hatanın faturasını seçmene ödetmemelidir.

Aynı sandıktan büyükşehir belediye başkan adaylarına, ilçe belediye başkan adaylarına, ilçe belediye meclis üyesi adaylarına ve muhtar adaylarına verilen oylar çıkmaktadır. Yani, bir zarfta dört farklı oy pusulası vardır. Hal böyle iken Yüksek Seçim Kurulunun aynı zarftan çıkan üç seçim sonucunu geçerli kabul edip, sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçim sonucunu iptal etmesi demokrasiye olan inancı derinden sarsmıştır.

Aynı Yüksek Seçim Kurulunun benzer şekilde; Bursa Mustafa Kemal Paşa seçimlerinde " sandık kurullarının usulüne uygun olmadan oluşturulduğuna" ilişkin yapılan itirazı, seçim kurullarının 02/03/2019 tarihinde kesinleşmesinden ötürü tam kanunsuzluk itirazının reddine karar vermişken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin bu gerekçeyle iptalini hukuki ve vicdani olarak kabul etmek mümkün değildir.

Seçmenin iradesine saygı gösteren, sandık sonuçlarının seçmenin iradesini yansıttığı bir seçimin gerçekleşmesi için sürecin takipçisi olacağımızı belirterek tüm seçmeni sandığa ve oylarına sahip çıkmaya davet ediyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

 

Sinop Barosu adına
Baro Başkanı Av. Hicran KANDEMİR

 
22.11.2024
AV. FUNDA ÖZTÜRK ALTUNTAŞ
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.