İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2015/3)
Tarih: 21.01.2015 | Okunma Sayısı: 1823

21 Ocak 2015 ÇARŞAMBA

Resmî Gazete

Sayı : 29243

TEBLİĞ

Ekonomi Bakanlığından:

İTHALATTA HAKSIZ REKABETİÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: 2015/3)

BİRİNCİ BÖLÜM

Genel Bilgi ve İşlemler

Mevcut önlem ve soruşturma

MADDE 1  (1) 13/2/2002 tarihli ve 24670 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan İthalatta Haksız RekabetinÖnlenmesine İlişkin 2002/2 sayılı Tebliğ ile Kore Cumhuriyeti (Güney Kore), Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC), Tayland, Malezya ve Çin Tayvanı (Tayvan) menşeli sentetik filament iplikten dokunmuş mensucat (giyim için olanlar) ithalinde dampinge karşı kesin önlemler yürürlüğe konulmuştur.

(2) Bahse konu önlemler, 1/8/2008 tarihli ve 26954 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/25 sayılı Tebliğ ile tamamlanan nihai gözden geçirme soruşturması (NGGS) sonucunda Malezya dışındaki ülkeler için değiştirilmeden uygulanmaya devam etmiştir. Malezyada yerleşik Hualonfirmasının soruşturmaya konu ürünüüreticisi olma vasfını kaybettiği anlaşıldığından, söz konusu firmaya Malezyadaki diğer üretici/ihracatçılar için hâlihazırda uygulanan önlem teşmil edilmiştir. Daha sonra, tamamlanan yeni ihracatçı gözden geçirme soruşturması sonucunda 19/12/2009 tarihli ve 27437 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2009/39 sayılı Tebliğ ile Malezya'da yerleşik Recron (Malaysia) Sdn. Bhd. Firmasına CIF bedelin % 7,76sı oranında dampinge karşı önlem yürürlüğe konulmuştur.

(3) İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin (Yönetmelik) 35 inci maddesinin ikinci fıkrasıhükmünce, 31/1/2013 tarihli ve 28545 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesineİlişkin 2013/2 sayılı Tebliğ ile mevcut önlemlerin yürürlükte kalma sürelerinin sona ereceği ve bu kapsamda önlemlerin aynen veya değiştirilerek devamı için ilgili ürünün yerli üreticilerinin mevzuatta öngörülen sürelerde yeterli delillerle desteklenmiş bir başvuru ile nihai gözden geçirme soruşturması açılması talebinde bulunabilecekleri duyurulmuştur.

(4) Dampinge karşı önlemlerin sona ermesinin damping ve zararın devamına veya yeniden meydana gelmesine yol açacağı iddiasıyla RB Karesi İthİhr. Teks. San. ve Tic. A.Ş. (RB Karesi Tekstil) tarafından yapılan ve Kimtex Teks.İnş. Tic. ve San. A.Ş., Akbaşlar Tekstil Enerji San. ve Tic. A.Ş., Altınsu Tekstil Enerji San. ve Tic. Ltd. Şti., Asya Dokuma San. Tic. Ltd. Şti., Barutçu Tekstil San. Tic. Ltd. Şti., Işıksoy Tekstil İnşaat Taahhüt San. ve Tic. A.Ş., İpekler Tekstil Tic. ve San. A.Ş. ve Saydam Tekstil San. ve Dış Tic. A.Ş. tarafından da desteklenen başvuru üzerine Güney Kore, ÇHC, Tayland, Malezya ve Tayvan menşeli sentetik filament iplikten dokunmuş mensucat (giyim için olanlar)a yönelik olarak 24/7/2013 tarihli ve 28717 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesineİlişkin 2013/15 sayılı Tebliğ ile başlatılan nihai gözden geçirme soruşturması, T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tarafından yürütülerek tamamlanmıştır.

Kapsam

MADDE 2  (1) Bu Tebliğ; 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız RekabetinÖnlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelikten oluşan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Mevzuat hükümleri çerçevesinde yürütülen nihai gözden geçirme soruşturması sonucunda alınacak karara esas teşkil edecek bilgi ve bulguları içermektedir.

Yerli üretim dalının temsil niteliği

MADDE 3  (1) Soruşturma açılışında yapılan incelemede, Yönetmeliğin 20 nci maddesi uyarınca, başvurunun yerli üretim dalı adına yapılmış olduğu ve söz konusu üreticilerin yerli üretim dalını temsil ettiği anlaşılmış olup soruşturma sırasında bu tespiti değiştirecek bir bulguya ulaşılmamıştır.

(2) Yerli üretim dalının temsil niteliğine ilişkin olarak Tayland Ticaret Bakanlığı başvuru sahibinin yerli sanayinin tamamını mı yoksa önemli bir kısmını mı temsil ettiğinin tam olarak anlaşılamadığını ifade ederek temsil hesaplamasının nasıl yapıldığına dair bilgi talep etmiştir.

(3) Başvuru sahibi RB Karesi Tekstil firması ve şikayeti destekleyen üreticiler Türkiye toplam benzer malüretiminin %89,5ini temsil etmektedir.

(4) Diğer taraftan Güney Kore Tekstil Ticareti Birliği (KTTA) başvuru sahibi RB Karesi Tekstil firmasının da düzenli olarak ithalat gerçekleştirmekte olduğu gerekçesiyle anılan firmanın yerli üretim dalını temsil edemeyeceğini ifade etmiştir. Söz konusu iddiaya ilişkin olarak verdiği yanıtta yerli üretici RB Karesi Tekstil firması ürün gamınızenginleştirmek ve Türkiyede maliyet açısından üretimi cazip olmayan ürünlerin teminini sağlamak için soruşturma konusu ürünün ithalatını yaptığını ifade etmiştir. Bu açıdan başvuru sahibinin soruşturma konusu eşyayı ithal etmesinin başvuru sahibinin yerli üretim dalını temsil niteliğine zarar vermediği değerlendirilmektedir. Güney Kore Hükümeti ve KTTA, Nihai Bildirime ilişkin sunmuş oldukları görüşlerinde RB Karesi Tekstil firmasının gerek ithalat miktarı gerek düzenli ithalatçı olma vasfının firmanı“ürün gamını zenginleştirmek açıklamasını yetersiz kıldığını ifade etmektedir. Tüm görüşler değerlendirildiğinde şikayetçi yerli üreticinin ürünü üretmek için önemli bir yatırım yaptığı, ithalat miktarınıüretim miktarından düşük olduğu ve asıl vasfınıüretici olduğu göönüne alındığında, şikayetçi yerli üretici RB Karesi Tekstil firmasının yerli üretim dalını temsil niteliğini haiz olduğu değerlendirilmektedir.

(5) KTTA ayrıca, nihai gözden geçirme başvurusunun temel başvuru ölçütlerini karşılamadığını, damping ve zarar arasındaki illiyet bağı için basit ilişkilendirmelerin yeterli olamayacağını, başvuru sahibinin yeterli delil sunamadığını ifade etmiş; ayrıca başvurudaki birçok önemli bilginin paylaşılmadığını vurgulamıştır. Başvurudaki yetersizlik hususu Tayland Ticaret Bakanlığı tarafından da ifade edilmiştir.

(6) Yapılan inceleme neticesinde, yerli üreticinin tam ve eksiksiz bir başvuru dosyası sunduğu tespit edilmiştir.Öte yandan, soruşturmanın açılışını müteakip, firma tarafından hazırlanan başvurunun gizli olmayan özeti ilgili taraflarla paylaşılmıştır. Başvurunun gizli olmayan özetinde, ticari sır niteliğindeki bilgiler firma tarafından gizli tutulmuştur.

İlgili tarafların bilgilendirilmesi ve toplanan bilgilerin değerlendirilmesi

MADDE 4  (1) Soruşturma açılmasını müteakip, soruşturma konusu ürünün Bakanlık tarafından tespit edilen ithalatçılarına, ÇHC, Güney Kore, Tayland, Malezya ve Tayvanda yerleşik bilinen üreticilerine/ihracatçılarına, ayrıca anılan ülkelerde yerleşik diğer üretici/ihracatçılara iletilebilmesini sağlamak amacıyla Güney Kore, Tayland, ÇHC ve Malezyanın Ankara Büyükelçilikleri ile Taipei Ekonomi ve Kültür Misyonuna soruşturmanın açılışına ilişkin bildirimde bulunulmuştur.

(2) Bildirimde, soruşturma açılış Tebliğine, başvurunun gizli olmayan metnine ve soru formlarına nereden erişilebileceğine ilişkin bilgi verilmiştir.

(3) Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dâhil 37 gün süre tanınmış olup, tarafların süre uzatımıyönündeki makul talepleri karşılanmıştır.

(4) Yerli üretim dalı, soruşturma süresince Genel Müdürlük ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgi ve belgeleri temin etmiştir. Ayrıca, soruşturma döneminde ithalat gerçekleştirdiği tespit edilen yüz otuz beşithalatçı firma ile yurt dışında yerleşik kırk üretici-ihracatçı firmaya bildirim gönderilmiş, ithalatçı firmaların otuz birinden, ihracatçı firmaların yedisinden cevap alınmıştır.

(5) “Üretici-ihracatçı soru formuna cevap veren ve soruşturmaya taraf olan üretici-ihracatçı firmalar, Güney Korede yerleşik ULHWA Corporation, Sung Kwang Co. Ltd., Hyun Ma Co. Ltd., Duck Dong Co. Ltd., Seo KwangLtd./Seo Kwang Trading Co. Ltd., Dong Heung Trading ve Malezyada yerleşik Recron Sdn Bhd’dir. Tayland, Tayvan ve ÇHCdeki firmalardan soru formuna yanıt veren firma olmamıştır.

(6) Soruşturma sonucunda alınacak karara esas teşkil edecek bilgi, bulgu, tespit ve değerlendirmeleri içeren Nihai Bildirim yukarıda adı geçen üretici/ihracatçı firmalar ile soruşturma konusu ülkelerin resmi temsilciliklerine, yerli üretim dalına ve soruşturma kapsamında işbirliğinde bulunan ithalatçılara 16/4/2014 tarihinde iletilmiş ve yapılan tespit ve değerlendirmelere ilişkin görüşlerini Bakanlık ile paylaşmaları istenmiştir. Nihai Bildirim sonrası, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB), İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB), OsmanbeyTekstilci İşadamları Derneği (OTİAD), Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB), Adana Sanayi Odası (ADASO), Sakarya Sanayicileri ve İşadamları Derneği (SASİAD), Akdeniz Tekstil Hammaddeleri İhracatçılar Birliği (ATHİB) ve Birleşmiş Markalar Derneği söz konusu soruşturmada ilgili taraf olarak yer almak istediklerini ifade etmişler ve söz konusu bildirime ilişkin görüşlerini Genel Müdürlüğümüze iletmişlerdir.

(7) Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkûr görüşlerden mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek olanlara bu Tebliğ’in ilgili bölümlerinde cevap verilmiştir.

Yerinde doğrulama soruşturması

MADDE 5  (1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde yerli üreticilerden RB Karesi Tekstil firmasının Bursada bulunan üretim tesislerinde yerinde doğrulama soruşturması gerçekleştirilmiştir.

Gözden geçirme dönemi

MADDE 6  (1) Önlemin yürürlükten kalkması durumunda, dampingin ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığının belirlenmesi için 1/1/2010-31/12/2012 arasındaki dönem gözden geçirme dönemi olarak alınmıştır.

İKİNCİ BÖLÜM

Önlem Konusu Ürün ve Benzer Ürün

Önlem konusu ürün ve benzer ürün

MADDE 7  (1) Önlem konusu ürün Güney Kore, ÇHC, Tayland, Malezya ve Tayvan menşeli 5407 gümrük tarife pozisyonu (GTP) altında yer alan ve tam listesi EK’te verilen sentetik filament iplikten dokunmuş mensucatın giyim için kullanılanları’dır.

(2) Yerli üretim dalı tarafından üretilen sentetik filamentten mensucat ile soruşturma konusu ülkeler menşeli sentetik filamentten mensucatın benzer ürün olduğu tespiti, mevcut önlemin yürürlüğe girmesini sağlayan soruşturmada (esas soruşturma) yapılmıştır. Buna göre, gerek yerli üretim dalı tarafından üretilen gerekse soruşturma konusuülkelerden Türkiyeye ihraç edilen sentetik filamentten mensucatın işlevsel özellikleri, fiziksel özellikleri, kullanım alanları, dağıtım kanalları, kullanıcıların algılaması ve birbirini ikame edebilmeleri açısından benzer ürün olduğu değerlendirilmiştir.

(3) Soruşturmada Güney Kore Hükümeti ile KTTA tarafından iletilen görüşler çerçevesinde Güney Koreden Türkiyeye ihraç edilen ürünler ile Türkiyede yerli üreticiler tarafından üretilen ürünlerin ikame edilebilir ve benzerürünler olmadıkları iddia edilmiştir. Buna göre Güney Korede üretilen ürünlerin üretim teknikleri ve fiziksel farklılığısebebiyle tüketici algısı bakımından farklı ürünler olduğu ifade edilmiştir. Teknik özellik açısından Türkiyede büküm teknolojisi bulunmadığı dolayısıyla bükümlü iplikten kumaş üretilmediği; ayrıca dokuma sonrası inceltme teknolojisinin de Türkiyede mevcut olmadığı ifade edilmiştir. Bu sebeplerden dolayı da ithal ürünler ile yerli ürünlerin benzer ürün olarak değerlendirilemeyeceği iddia edilmiştir. Nihai Bildirime ilişkin sunmuş olduğu görüşte Güney Kore tarafıinceltme teknolojisindeki farklılıkları vurgulayarak Güney Kore menşeli ürün ile yerli üretici tarafından üretilen ürünün benzer olmadığını bir kez daha vurgulamıştır.

(4) Yapılan incelemeler neticesinde TÜİK istatistiklerine göre ülkemizce 2000-2011 yılları arasında 312 milyon ABD Doları tutarında 4.603 adet büküm makinesi ithalatının gerçekleştirildiği, sadece 2012 ve 2013 yıllarında ise 93 milyon ABD Doları tutarında 914 adet büküm ve katlama makinesinin ithal edildiği tespit edilmiştir. Diğer taraftan yerliüretici RB Karesi Tekstilin Makine Mühendisleri Odası (TMMOB)ndan aldığı bilirkişi raporuna göre sadece RB Karesi Tekstil bünyesinde yıllık 34,5 milyon metre (6,9 milyon kg) kumaş inceltme kapasitesi bulunmaktadır. Yerinde doğrulama esnasında bahse konu inceltme kapasitesi yerinde tespit edilmiştir. Ayrıca dokuma tezgahları açısından da Türkiyede mekikli dokuma tezgahları ile hava ve su jetli tezgahlarda üretim yapılmaktadır. Dolayısıyla Türkiyede de Güney Koredekine benzer bir üretim teknolojisinin bulunduğu ve benzer teknoloji ile benzer ürünlerin üretildiği değerlendirilmektedir.

(5) Sonuç olarak, esas soruşturmada tespiti yapılan Güney Kore, ÇHC, Malezya, Tayland ve Tayvan menşeli soruşturma konusu ürün ile yerli üretim dalı tarafından üretilen sentetik filamentten mensucatın benzer ürün olduğu tespiti geçerliliğini korumaktadır.

Önleme tabi ürüne ilişkin diğer mevzuat

MADDE 8  (1) Hâlihazırda, önleme tabi ülkelere yönelik gümrük vergileri ve ilave gümrük vergileri (İGV) sırasıyla G. Kore için %4 ve %0 iken, ÇHC, Malezya ve Tayland için %6,4 ve %18,  Tayvan için ise %8 ve %20 seviyesindedir. İGV 22 Temmuz 2011 itibariyle yürürlüğe konulmuştur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Dampingin Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali

Genel açıklamalar

MADDE 9  (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde önlemlerin yürürlükten kalkması halindedampingin devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı incelenmiştir.

Esas soruşturmada tespit edilen damping marjı ve fiyat kırılması oranı

MADDE 10  (1) Soruşturma konusu üründeki mevcut dampinge karşı önlemin hukuki ve idari altyapısınıteşkil eden damping soruşturması çerçevesinde ilgili taraflardan elde edilen bilgi ve belgeler temelinde tespit edilen damping marjları incelenmiştir. Esas soruşturmada tespit edilen damping marjlarıönlemin uygulanmadığı ortamda ihracatçı firmaların davranışlarını göstermesi açısından önem taşımaktadır.

(2) Buna göre, esas soruşturma sırasında ÇHCde yerleşik üretici-ihracatçı firmalar için tespit edilen dampingmarjı %70,44 ile önemli düzeydedir. Tayvanlı üretici-ihracatçı firmalar için tespit edilen damping marjları %13,91 ila %30,84 arasında değişen düzeylerdedir. Taylandlı üretici-ihracatçı firmalar için tespit edilen damping marjları %8,67 ila %30,93 arasında değişen düzeylerdedir. Öte yandan, Malezyalı üretici-ihracatçı firmalar için esas soruşturma sırasında tespit edilen damping marjı %15,93 iken 2009 yılındaki yeni ihracatçı gözden geçirme soruşturması sonucunda Recronfirması için damping marjı %7,76 olarak belirlenmiştir. Güney Koreli üretici-ihracatçı firmalar için ise tespit edilendamping marjları %14,64 ila %40 arasında değişmektedir.

(3) Soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın gümrük vergisi ve masrafları dahil Türkiye piyasasına giriş fiyatıyerli üretim dalının satış fiyatları ile mukayese edildiğinde, dampingli ithalatın fiyatlarının yerli üretim dalının fiyatlarınıönemli ölçüde kırdığı esas soruşturma esnasında tespit edilmiştir. Buna göre, esas soruşturma döneminde fiyat kırılmasıoranları CIF bedelin yüzdesi olarak ÇHC için %209, Güney Kore için %40, Malezya için %351, Tayland için %106 ve Tayvan için %56 olarak hesaplanmıştır.

(4) Güney Kore hükümeti ve KTTA Nihai Bildirime karşı sunmuş oldukları görüşlerinde, DTÖ çerçevesindekiçeşitli kararlara da atıfta bulunarak nihai gözden geçirme soruşturmalarında damping marjı hesabının soruşturmacı otorite tarafından yapılmasının zorunlu olduğunu vurgulamıştır. Ancak, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Anti-Damping Anlaşması(ADA) ve ulusal mevzuat kapsamında NGGS’lerde damping marjı hesaplama zorunluluğu bulunmamaktadır. Dolayısıyla soruşturma esnasında yeniden bir damping marjı hesabı yapılmamış, esas soruşturmada hesaplanmış olan damping marjları dikkate alınmıştır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali

Genel açıklamalar

MADDE 11  (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde önlemlerin yürürlükte olduğu dönemde, yerliüretim dalındaki zarar durumu ve önlemlerin yürürlükten kalkması halinde zarara etki edebilecek muhtemel gelişmeler incelenmiştir. Bu çerçevede, ithalatın miktarı ve gelişimi, fiyatların gelişimi, Türkiye pazarının gelişimi ile yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri incelenmiştir. İthalat verileri incelenirken, önlemlerin etkisini ve önlem sonrası duruma ilişkin eğilimleri görebilmek amacıyla 2010-2012 dönemi gözden geçirme dönemi olarak alınmıştır.

(2) Önlem konusu ürünün genel ithalatı ve önleme konu ülkelerden yapılan ithalatın incelenmesinde Türkiyeİstatistik Kurumu (TÜİK) verileri kullanılmıştır.

Ürünün genel ithalatı

MADDE 12  (1) Bahse konu ürünün 2010-2012 dönemindeki ithalatı incelendiğinde, ithalatın 2010 yılında 56.292.017 Kg iken, 2011 yılında 59.742.610 Kg olarak gerçekleştiği buna karşılık 2012 yılında ise 69.931.644 Kg düzeyine ulaştığı tespit edilmiştir. 2011 yılında yürürlüğe giren ilave gümrük vergisi uygulaması ardından birçok tekstil ve hazır giyim ürün grubunda ithalat gerilerken, soruşturma konusu eşya ithalatı artış göstermiştir. Nitekim 50-63. fasıllardan (tekstil ve hazır giyim) yapılan ithalat incelendiğinde 5407 GTP altında sınıflandırılan eşyanın son dönemde ençok ithalatın yapıldığı birkaç ürün grubundan biri olduğu göze çarpmaktadır.

(2) Şikayet konusu ürünün genel ithalat birim fiyatının 2010 yılında 7,32 ABD Doları/Kg iken, 2011 yılında 7,64 ABD Doları/Kg, 2012 yılında 6,93 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği görülmektedir.

(3) Soruşturma konusu ürünün Türkiyeye ihracatında ilk iki sırayı Endonezya ve Vietnam almaktadır. Buülkelerin ardından sırasıyla Malezya, ÇHC ve Mısır gelmektedir. İthalatıülke kompozisyonunda yıllar itibariyle yaşanan değişiklikte dampinge karşı önlem, ilave gümrük vergisi uygulaması ve imzalanan Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) etkili olmuştur.

ÜrünüÇHCden ithalatı

MADDE 13  (1) Şikayet konusu ürünün 2010-2012 döneminde önleme konu ülke olan ÇHCden ithalatına bakıldığında, 2010 yılında 5.074 ton olan ithalat miktarının, sonraki yıllarda sırasıyla 4.784 ton ve 6.121 ton seviyesinde gerçekleştiği görülmüştür. Değer olarak ise ithalat sırasıyla 30,1 milyon ABD Doları, 36 milyon ABD Doları ve 43,8 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. 2010-2012 döneminde miktar bazında ithalat artışı %20,6 düzeyinde gerçekleşirken değer bazında ithalat artışı %45 oranında gerçekleşmiştir. ÇHCden gerçekleştirilen ithalatın payına bakıldığında ise bahse konu payın 2010-2012 yılları arasında sırasıyla %9,0, %8,0 ve %8,8 olarak gerçekleştiği görülmüştür.

(2) 2010-2012 döneminde ÇHCden gerçekleştirilen ithalatın birim fiyatına bakıldığında, birim fiyatların sırasıyla 5,93 ABD Doları/Kg, 7,52 ABD Doları/Kg ve 7,15 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği görülmüştür.

Ürünün Tayvandan ithalatı

MADDE 14  (1) İnceleme döneminde Tayvandan ithalat miktar olarak yıllara göre sırasıyla 172,4 ton, 109,1 ton ve 74,2 ton olarak gerçekleşmiştir. Değer olarak  ithalat ise sırasıyla 1,2 milyon ABD Doları, 896 bin ABD Doları ve 724 bin ABD Doları olarak gerçeklemiştir. Buna göre Tayvan’ın incelenen dönemde toplam ithalat içi payı sırasıyla %0,3, %0,2 ve %0,1 seviyesinde gerçekleşerek oldukça düşük bir oranda seyretmiştir. Birim fiyatlar ise incelenen dönemde sırasıyla 6,65 ABD Doları/Kg, 8,22 ABD Doları/Kg ve 9,77 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir.

Ürünün Taylanddan ithalatı

MADDE 15  (1) İnceleme döneminde Taylanddan ithalat miktar olarak yıllara göre sırasıyla 39,1 ton,  20,3 ton ve 6,8 ton olarak gerçekleşmiştir. Bahse konu ithalatın değeri ise sırasıyla 281.622 ABD Doları, 272.092 ABD Doları ve 97.315 ABD Doları olarak gerçeklemiştir. Buna göre Tayland’ın incelenen dönemde ithalatı yıllar itibariyle gerilemiş ve toplam ithalat içi payı %0,1in altında bir seviyede gerçekleşmiştir. Birim fiyatlar ise inceleme döneminde sırasıyla 7,20 ABD Doları/Kg, 13,39 ABD Doları/Kg ve 14,27 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir. Birim fiyatlar itibariyle Taylanddan gerçekleştirilen ithalat, soruşturmaya konu diğer ülkelerden yapılan ithalatın birim fiyatlarına göre en yüksek seviyede yer almaktadır.

Ürünün Malezyadan ithalatı

MADDE 16  (1) 2010-2012 yılları arasında Malezyadan yapılan önlem konusu ithalat miktar olarak yıllara göre sırasıyla 9.541 ton, 9.264 ton ve 11.113 ton olarak gerçekleşmiştir. İthalatın değeri ise sırasıyla 51,2 milyon ABD Doları, 50,7 milyon ABD Doları ve 38,2 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Buna göre, Malezyanın zarar inceleme döneminde toplam ithalat içinden aldığı pay sırasıyla %17, %15 ve %16 olarak gerçekleşmiştir. Birim fiyatlar ise incelenen dönemde sırasıyla 5,37 ABD Doları/Kg, 5,47 ABD Doları/Kg ve 3,44 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir. İthal birim fiyatları yıllar itibariyle gerilemiş ve tüm yıllarda soruşturma konusu ürünün ortalama ithal birim fiyatlarıönemli ölçüde altında kalmıştır. Hâlihazırda Malezya önleme tabi ülkeler arasında en çok ithalatın yapıldığı ülke konumundadır.

Ürünün Güney Koreden ithalatı

MADDE 17  (1) İnceleme döneminde Güney Koreden ithalat miktar olarak yıllara göre sırasıyla 3.202 ton, 2.645 ton ve 1.824 ton olarak gerçekleşmiştir. Bahse konu ithalatın değeri ise sırasıyla 34 milyon ABD Doları, 30,3 milyon ABD Doları ve 23,3 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Buna göre, Güney Korenin zarar inceleme döneminde toplam ithalat içinden aldığı pay sırasıyla %5,7, %4,4 ve %2,6 olarak gerçekleşmiş ve gittikçe azalan bir seyir izlemiştir. Birim fiyatlar ise zarar inceleme döneminde sırasıyla 10,63 ABD Doları/Kg, 11,41 ABD Doları/Kg ve 12,76 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiş ve toplam ithalatın ortalama birim fiyatlarınıüzerinde seyretmiştir.

(2) Diğer taraftan, Güney Kore ile 2012 yılında STA imzalanmış ve 1 Mayıs 2013 tarihi itibariyle STA yürürlüğe girmiştir. Bahse konu STA kapsamında, önlem konusu üründeki gümrük vergisi anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren her yıl eşit şekilde aşamalı olarak indirilecek ve altıncı yılın 1 Ocak tarihinde karşılıklı olarak sıfırlanacaktır (STA Fasıl 2/Ek-2 Madde 1(c )).

Soruşturma konusu ithalatın pazar payı

MADDE 18  (1) Soruşturma konusu ürünün yurt içi tüketimi, yerli üreticilerin yurt içi satışları ile bahse konu maddenin genel ithalatının toplanması suretiyle hesaplanmıştır.

(2) Bu çerçevede hesaplanan toplam tüketim endeksi, 2010 yılında 100 iken 2011 ve 2012 yıllarında artarak sırasıyla 109a ve 124e ulaşmıştır. Önleme tabi ülkelerin tüketim içerisindeki toplam payları 2010 yılında 100 kabul edildiğinde, 2011 ve 2012 yıllarında 86 olarak gerçekleşmiştir.

(3) Önleme konu olan ülkeler tek tek incelendiğinde ise Güney Korenin 2010 yılında 100 olan tüketim içerisindeki payının izleyen yıllarda gerilediği, 2011 yılında 76, 2012 yılında ise 46 olarak gerçekleştiği görülmektedir.

(4) ÇHCnin 2010 yılında 100 olan tüketim içi payının, 2011 yılında 87ye gerilediği, 2012 yılında ise 97ye yükseldiği göze çarpmaktadır. Tayland’ın tüketim içindeki payının 2010 yılındaki 100 olan seviyesinden sırasıyla 48 ve 14e düştüğü; Tayvan’ın tüketim içindeki payının da aynı dönemde 100den sırasıyla 67 ve 36ya indiği tespit edilmiştir. Diğer taraftan Malezyanın 2010 yılında 100 olan payının 2011 yılında 89a gerilediği ve 2012 yılında 94e yükseldiği tespit edilmiştir.

(5) Önleme konu ülkelerin tamamının 2010-2012 yılları arasında tüketim içindeki paylarının gerilediği gözeçarpmaktadır. Buna karşılık dampinge karşı önleme konu olmayan Endonezya ve Vietnam menşeli ithalat son yıllardaönemli ölçüde artış göstermiştir. Diğer taraftan Türkiyenin STA akdettiğülkeler ile AB ülkelerinden de bazılarının son yıllarda pazar paylarını artırdıkları anlaşılmaktadır.

Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri

MADDE 19  (1) Önlem konusu ithalatın yerli üretim dalı üzerindeki etkisinin belirlenmesinde, RB Karesi Tekstil ve Kimtex firmalarının verileri esas alınmıştır.

(2) Öte yandan, eğilimin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Türk Lirası bazındaki değerler TÜİK istatistiklerinden alınan yıllık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan arındırılmış ve elde edilen reel değerler 2010 yılı 100 olacak şekilde endekslenmiştir.

a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı (KKO)

1) Yerli üretim dalınıüretim miktar endeksi 2010 yılında 100 kabul edildiğinde, takip eden yıllarda sırasıyla 202 ve 219 olarak gerçekleşmiştir. Kurulu kapasite 2010 yılında 100 kabul edildiğinde takip eden yıllarda sırasıyla 188 ve 220 olmuş, KKO ise 100, 107 ve 100 olarak gerçekleşmiştir.

b) Yurt içi satışlar

1) Yerli üretim dalının yurt içi satış miktar endeksi 2010 yılında 100 kabul edildiğinde, takip eden yıllarda sırasıyla 140 ve 121 olarak gerçekleşmiştir. Yurt içi satış hasılası ise 2010 yılında 100 kabul edildiğinde takip eden yıllarda 169 ve 166 olarak gerçekleşmiştir.

c) Yurt içi fiyatlar

1) Yerli üretim dalının ağırlıklı ortalama yurt içi satış fiyatı 2010 yılında 100 kabul edildiğinde, takip eden yıllarda sırasıyla 120 ve 137 olarak gerçekleşmiştir.

çİhracat

1) Yerli üretim dalının yurt dışı satış miktar endeksi 2010 yılında 100 kabul edildiğinde, takip eden yıllardaönemli ölçüde artarak sırasıyla 802 ve 1.430 olarak gerçekleşmiştir. Yurt dışı satış hasılası ise 2010 yılında 100 olarak kabul edildiğinde takip eden yıllarda benzer şekilde önemli ölçüde artarak sırasıyla 752 ve 1.288 olarak gerçekleşmiştir.

d) Pazar payı

1) Yerli üretim dalının pazar payı 2010 yılında 100 kabul edildiğinde takip eden yıllarda sırasıyla 128 ve 98 olarak gerçekleşmiştir.

e) Maliyetler

1) Yerli üretim dalının ağırlıklı ortalama birim ticari maliyeti 2010 yılında 100 kabul edildiğinde takip eden yıllarda sırasıyla 122 ve 144 olarak gerçekleşmiştir.

f) Kârlılık

1) Yerli üretim dalının birim yurt içi satış kârlılığı negatif olduğundan 2010 yılında 100 kabul edildiğinde takip eden yıllarda sırasıyla 285 ve 720 olarak gerçekleşmiştir.

g) Stoklar

1) Yerli üretim dalının stok miktar endeksi 2010 yılında 100 kabul edildiğinde takip eden yıllarda sırasıyla 296 ve 339 olarak gerçekleşmiştir.

ğİstihdam

1) Yerli üretim dalının direkt işçi sayısı endeksi 2010 yılında 100 kabul edildiğinde takip eden yıllarda sırasıyla 251 ve 132 olarak gerçekleşmiştir.

h) Ücretler

1) Yerli üretim dalınıüretimde çalışan işçilerinin aylıücret endeksi 2010 yılında 100 kabul edildiğinde takip eden yıllarda sırasıyla 90 ve 107 olarak gerçekleşmiştir.

ı) Verimlilik

1) Yerli üretim dalının işçi başına verimlilik endeksi 2010 yılında 100 kabul edildiğinde takip eden yıllarda sırasıyla 81 ve 167 olarak gerçekleşmiştir.

i) Nakit akışı

1) Yerli üretim dalının nakit akışı endeksi (kâr+amortisman) 2010 yılında 100 kabul edildiğinde takip eden yıllarda sırasıyla 558 ve 766 olarak gerçekleşmiştir.

j) Büyüme

1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerine ilişkin aktif büyüklüğü 2010 yılında 100 kabul edildiğinde takip eden yıllarda sırasıyla 125 ve 143 olarak gerçekleşmiştir.

k) Sermaye artışı

1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerine ilişkin öz sermayesi 2010 yılında 100 kabul edildiğinde takip eden yıllarda sırasıyla 117 ve 150 olarak gerçekleşmiştir.

l) Yatırımlardaki artış

1) Yerli üretim dalının 2010 yılında 100 kabul edilen tevsi yatırımları takip eden yıllarda sırasıyla 51 ve 46 olarak gerçekleşmiştir.

m) Yatırımların geri dönüş oranı

1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerine ilişkin yatırım hasılatı (kâr/özkaynak) oranı 2010 yılında 100 kabul edildiğinde takip eden yıllarda sırasıyla 30 ve 107 olarak gerçekleşmiştir.

Ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi

MADDE 20  (1) Yerli üretim dalından temin edilen veriler ışığında 2010-2012 dönemi için yapılan incelemede, yerli üretim dalında mevcut önlemin de etkisiyle üretim, yurt içi ve yurt dışı satış miktar ve değerlerinde iyileşme görülmüştür. Ancak, aynı dönem içinde stoklarıönemli ölçüde arttığı ve pazar payının oldukça düşük seviyede seyrettiği belirlenmiştir. Öte yandan, yerli üretim dalının fiyatlarını maliyetlerde yaşanan artışla aynı oranda artıramamasınedeniyle fiyatlarını olması gereken seviyede belirleyemediği için yurt içi satışlarda zarar gözlemlenmiştir.

(2) İnceleme döneminde yerli üretim dalının tüm faaliyetlerine ilişkin olarak ekonomik göstergelerin daha olumlu olduğu, aktif büyüklükte, nakit akışı ve sermaye artışı gibi göstergelerde iyileşme olduğu görülmüştür.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Dampingin ve Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi

İhtimalinin Değerlendirilmesi

Genel açıklamalar

MADDE 21  (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi hükümleri gereğince, önlemlerin yürürlükten kalkması halinde yerli üretim dalında önleme konu ülkeler menşeli dampingli ithalattan kaynaklanan zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, taraflarca ortaya konulan görüşler ve yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen veriler çerçevesinde; önleme konu ithalatın muhtemel seviyesi, dampingliithalatın muhtemel fiyatı ve talebe etkisi, önlem konusu ülkelerdeki sektörün durumu ve Türkiyeye yönlendirebilecekleri fazla kapasitelerinin bulunup bulunmadığı ve önlemin yürürlükten kalkması durumunda soruşturmaya konu ithalatın yerliüretim dalı üzerindeki muhtemel etkileri incelenmektedir.

Önleme tabi ülkelerdeki yerleşik kapasite ve ihracat potansiyeli

MADDE 22  (1) Önleme tabi ülkelerdeki sektörün durumu, Türkiyeye yönlendirebilecekleri fazla kapasitelerinin bulunup bulunmadığı ve bu ülkelerin Türkiye harici pazarlardaki durumu incelenmiştir.

a) ÇHCde yerleşik sektörün durumu

1) ÇHCde yerleşik bulunan üretici-ihracatçı firmalardan soruşturma açılışında iletilen soru formlarına herhangi bir yanıt alınamamıştır.  Dolayısıyla önleme konu ülkedeki sentetik veya suni devamsız liflerden dokunmuş mensucatınüretim ve satış miktarı ile üretim kapasitesi hakkında birincil kaynaklardan veri elde edilememiştir.

2) Uluslararası Ticaret Merkezi (UTM)nden elde edilen verilere göre 5407 Gümrük Tarife Pozisyonunda 2010, 2011 ve 2012 yıllarında ÇHC dünya ihracatının değer bazında sırasıyla %33,4, %38,1 ve %41,9unu gerçekleştirmiştir. Miktar bazında ise aynı yıllar içerisinde dünya ticaretinden aldığı pay sırasıyla %50,6, %47,7 ve %54,3 olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu ülkenin 2010-2012 yılları arasında toplam ihracatı miktar olarak %20,1 artarken değer olarak %48,1 oranında artmıştır. ÇHCnin ortalama ihraç fiyatları ise 2010da 5,24 ABD Doları/Kg iken 2011 yılında 6,31 ABD Doları/Kg, 2012 yılında ise 6,46 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir.

3) Uluslararası Tekstil Üreticileri Federasyonu (ITMF) verilerine göre 2011 yılında kurulu kapasite bakımındanÇHC dünyadaki en büyük kapasiteye sahip ülkedir. 2011 verilerine göre dünya mekiksiz dokuma tezgahlarının %53’ü, mekikli dokuma tezgahlarının %42si ayrıca filament dokuma tezgahlarının da %40’ı ÇHCde bulunmaktadır. AyrıcaÇHC 2010-2012 yılları arasında tedarik miktarını en çok artıran ülke konumundadır. ÇHC, özellikle önlem konusuürünüüretiminde ve ihracatında oldukça agresif bir politika izlemekte, bunun karşılığı olarak da dünya ihracatındaki payını artırmaktadır.  ÇHC soruşturma konusu ülkeler arasında her yıl ihracatını artıran tek ülke konumundadır. Diğer taraftan, ÇHCnin son yıllardaki yeni kapasite yatırımları ve küresel krizin etkisiyle dünya talebinde yaşanan talep daralması birlikte değerlendirildiğinde, ÇHCde yerleşik ciddi boyutta bir kapasite fazlasının olduğu değerlendirilmektedir.

b) ÇHCnin diğer ülke pazarlarındaki durumu

1) ÇHCnin en çok ihracat yaptığı ülkelerin başında, Birleşik Arap Emirlikleri, Vietnam, Brezilya, Endonezya, Pakistan ve Rusya gelmektedir. ÇHCnin genel ihracatı 2012 yılına kadar çok hızlı artış gösterirken 2012 yılında ihracat artış hızı bir miktar yavaşlamıştır. Bu durumun küresel krizin etkisiyle dünya pazarında yaşanan daralmadan kaynaklandığı değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, ÇHCnin ihracat performansındaki artışÇHCnin gerçekleştirdiği yatırımlarla da paralellik arz etmektedir; ancak ÇHCnin özellikle 2011 yılındaki kapasite artırımı 2012 yılı ihracatına tam olarak yansımamıştır. Bu durumun ÇHCde önlem konusu ürün için kapasite fazlasının oluştuğu anlamına geldiği düşünülmektedir.

c) Tayvanda yerleşik sektörün durumu

1) Tayvanda yerleşik bulunan üretici-ihracatçı firmalar arasından kendilerine gönderilen soru formuna yanıt vererek işbirliğinde bulunan bir firma olmamıştır. Dolayısıyla önleme konu ülkedeki sentetik veya suni devamsız liflerden dokunmuş mensucatıüretim ve satış miktarı ile üretim kapasitesi hakkında birincil kaynaklardan veri elde edilememiştir.

2) UTM’den elde edilen istatistiki verilere göre Tayvan miktar bazında 2010 yılında dünya ihracatının %11,67sini, takip eden yıllarda ise %9,09unu ve %9,11ini gerçekleştirerek gözden geçirme dönemi olan 2010-2012 yılları itibariyle tüm ihracatçı ülkeler arasında ÇHCden sonra ikinci sırada yer almıştır. Söz konusu ülkenin 2010-2012 yılları arasında toplam ihracatı miktar olarak %12,6 oranında azalırken, değer olarak %6,5 artmıştır. Tayvan’ın ortalama ihraç fiyatları ise 2010da 6,17 ABD Doları/Kg iken, 2011 yılında 7,49 ABD Doları/Kg, 2012 yılında ise 7,52 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir.

3) Tayvan miktar olarak ÇHCden sonra ihracat pazarında en çok paya sahip olan ülke konumundayken değer bazında Güney Korenin ardından üçüncü sırada yer almaktadır. Diğer taraftan ITMF istatistiklerine göre 2008 yılında dünya kurulu dokuma tezgahı kapasitesi açısından yedinci sırada olan Tayvan 2009-2011 yılları arasında da her yıl dokuma tezgahı alımlarını artırmıştır. Ancak buna karşılık 2011 yılında miktar bazında ihracatı gerilemiş, 2012 yılında hem miktar hem değer bazında ihracatı gerilemiştir. Bu durum Tayvan’ın hâlihazırda ciddi oranda kapasite fazlasıbulunduğuna işaret etmektedir.

ç) Tayvan’ın diğer ülke pazarlarındaki durumu

1) Daha önce de ifade edildiğüzere Tayvan sentetik filamentten mensucatta 2012 yılında gerçekleştirdiği 256.741 tonluk ihracatı ile dünyanın en büyük ikinci tedarikçülkesi konumundadır. UTM verilerine göre Tayvan’ın ençok ihracat yaptığı ülkelerin başında ÇHC, Vietnam, Hong Kong, Brezilya, Meksika ve Filipinler gelmektedir.

2) Tayvan’ın sentetik filamentten mensucat ihracatı miktar bazında 2008-2012 yılları arasında %14 oranında gerilemiştir. Özellikle 2010dan itibaren Tayvan’ın ihracatı her yıl azalmıştır. Tayvanla birlikte dünya genelinde artan kapasite de düşünüldüğünde Tayvanda yerleşik üretici ve ihracatçıların yurt dışında bir rekabet sorunu yaşadıklarıdeğerlendirilmektedir. Bu durum ayrıca Tayvan’ın dünya pazarlarında daha agresif bir ihracat stratejisine girme ihtimalini de beraberinde getirmektedir.

d) Taylandda yerleşik sektörün durumu

1) Taylandda yerleşik bulunan üretici-ihracatçı firmalar arasından kendilerine gönderilen soru formuna yanıt vererek işbirliğinde bulunan bir firma olmamıştır. Dolayısıyla önleme konu ülkedeki sentetik veya suni devamsız liflerden dokunmuş mensucatıüretim ve satış miktarı ile üretim kapasitesi hakkında birincil kaynaklardan veri elde edilememiştir.

2) UTM’den elde edilen istatistiki verilere göre Tayland 2010 yılında değer bazında dünya ihracatının %1,2sini, takip eden yıllarda ise yine %1,2sini ve %1,3’ünü gerçekleştirerek 2012 yılı itibariyle tüm ihracatçı ülkeler arasında değer bazında 14 üncü miktar bazında 13 üncü sırada yer almıştır. Söz konusu ülkenin 2010-2012 yılları arasında toplam ihracatı miktar olarak %4,9 oranında artarken, değer olarak %29,3 oranında artmıştır. Tayland’ın ortalama ihraç fiyatlarıise 2010da 6,80 ABD Doları/Kg iken, 2011 yılında 8,09 ABD Doları/Kg, 2012 yılında ise 8,38 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir.

3) ITMF verilerine göre 2011 yılında filament dokuma tezgahlarında kurulu kapasite açısından dünyadaki en büyük ikinci kurulu kapasiteye sahiptir. Ayrıca yine ITMF verilerine göre mekiksiz dokuma tezgah tedariklerini de 2009-2012 yılları arasında her yıl düzenli olarak artırmıştır. Textile International Outlook dergisinin Aralık 2012 sayısında yer alan verilere göre sentetik filament kumaşların dokunduğu su jetli dokuma tezgahının Taylanddaki tedariki 2011 yılında %74,6 artış göstermiştir. Diğer taraftan aynı derginin Temmuz 2012 sayısında Taylandda tekstil üretiminin 2011 yılında %17,7 oranında düştüğü ifade edilmektedir. Üretimde yaşanan bu gerilemeye rağmen Tayland’ın sahip olduğu makine parkı ve son yıllarda artış gösteren makine tedariki Taylandda ciddi oranda kapasite fazlası olduğuna delalet etmektedir.

e) Tayland’ın diğer ülke pazarlarındaki durumu

1) UTM verilerine göre Tayland’ın en çok ihracat yaptığı ülkelerin başında, Vietnam, ÇHC, Myanmar, ABD ve Bangladeş gelmektedir. Bu ülkelerden özellikle Vietnama Tayland’ın ihracatı artış gösterirken diğer ülkelere yapılan ihracat genel itibariyle paralel bir seyir izlemiştir. Tayland’ın ikinci en büyük ihracat pazarı olan ÇHCye yönelik ihracatı2010-2012 yılları arasında %9,2 oranında gerilemiştir.

2) Tayland Ticaret Bakanlığı yapmış olduğu yazılı başvuruda Tayland’ın kapasitesinin kendi iç piyasası ile Asya bölgesini hedeflediğini ayrıca birim fiyatların oldukça yüksek olduğunu, dolayısıyla Tayland kaynaklı bir zarar oluşma riskinin bulunmadığını ifade etmiştir.

3) Tayland’ın kurulu kapasitesinin büyüklüğü ve kapasite kullanım oranının düşük olması göönüne alındığında, Tayland’ıönlemin yürürlükten kalkması halinde Türkiyeye yönlendirilebilecek bir atıl ihracat kapasitesinin bulunduğu değerlendirilmektedir.

f) Malezyada yerleşik sektörün durumu

1) Önleme tabi ülkedeki sektörün durumu ile ilgili olarak yapılan değerlendirmelerde, Malezyadan işbirliğine gelen tek firma olan Recron firmasının soru formuna verdiği yanıtlar ile uluslararası kaynaklardan elde edilen verilerden yararlanılmıştır.

2) Firmanın soru formuna yanıtlarında soruşturma konusu ürünün satışına ilişkin olarak sunduğu veriler incelendiğinde de 2012 yılında Türkiyeye yapılan satışların soruşturma konusu ürünün toplam cirosu içerisinde önemli bir yer tuttuğu (%28,3), Türkiyenin miktar bazında da en önemli pazar konumunda olduğu anlaşılmaktadır (%29,5).İlgili firmanın soruşturma konusu ürün için 2012 yılında yurt içi satışlarının toplam satışlarına oranı ise %13,3tür.

3) Diğer taraftan UTM’den elde edilen istatistiki verilere göre Malezya 2010 yılında değer bazında dünya ihracatının %0,8ini, takip eden yıllarda ise yine %0,8ini ve %0,6sını gerçekleştirerek 2012 yılı itibariyle tüm ihracatçıülkeler arasında on sekizinci sırada yer almıştır. Söz konusu ülkenin 2010-2012 yılları arasında toplam ihracatı miktar olarak %24,6 oranında gerilerken, değer olarak %12,6 oranında azalmıştır. Malezyanın ortalama ihraç fiyatları ise 2010da 2,91 ABD Doları/Kg iken 2011 yılında 3,78 ABD Doları/Kg, 2012 yılında ise 3,38 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir.

4) Diğer taraftan World Textile Intelligence dergisine göre Malezyanın genel tekstil ihracatında düşük fiyatlıüretim yapan diğer Asya ülkeleri ile rekabet şartları ve küresel ekonomideki durgunluk önemli etkiye sahiptir. Ancak bu olumsuzluklara rağmen Malezya hükümeti ihracatı artırmak adına agresif politikalar geliştirmektedir. Aynı dergiye göreözellikle sentetik kumaş üretiminde 2011-2020 yılları arasında 3 milyar dolarlık yatırıöngörülmektedir. Ayrıca Malezya 2015 yılına kadar tekstil ve konfeksiyon ihracatını yaklaşık %50 oranında artırmayı hedeflemektedir, 2020 yılına kadar da mevcut ihracatın iki katına çıkarılması hedeflenmekte ve buna yönelik çalışmalar yapılmaktadır.

5) Bahse konu ülkedeki üretim kapasitesine ilişkin değerlendirme yapabilmek amacıyla ITMF verileri incelenmiştir. Buna göre 2010-2012 yılları arasında Malezyanın dokuma makinesi tedariki %60 oranında artmıştır. Ancak yine de soruşturma konusu diğer ülkelerden daha düşük bir üretim kapasitesine sahip olduğu değerlendirilmektedir. Bununla beraber, 2010-2012 yılları arasında Malezyanın sentetik filamentten mensucat ihracatının %24,6 oranında gerilediği ve özellikle Recron firmasının en büyük pazarının Türkiye olduğu değerlendirildiğinde atıl kapasitenin arttığı ve önlemin kalkması halinde oldukça düşük fiyatlarla Türkiyeye gelme ihtimalinin bulunduğu değerlendirilmektedir.

6) Malezya ile Türkiye arasında 17 Nisan 2014 tarihinde STA imzalanmış olup, anılan anlaşma henüz yürürlüğe girmemiştir. Önlem kapsamı ülkeler arasında en büyük tedarikçi olan Malezyanın, STA yürürlüğe girdikten sonra Türkiyeye önlem konusu eşya ihracatının artması beklenmektedir.

7) Nitekim SASİAD, ATHİB, RB Karesi Tekstil Firması ve ADASO Nihai Bildirime vermiş olduklarıgörüşlerinde; STA akdedilen ülkelerle eskiye oranla ticarette bir liberalleşmenin olduğunu vurgulamışlar, özellikle ADASO ve RB Karesi Tekstil Firması Malezyaya yönelik damping önleminin, ithalatın birim fiyatları, ithalat payı ve ithalat artış oranı, STA gibi faktörler de göönüne alınarak artırılması gerektiğini savunmuşlardır.

g) Malezyanın diğer ülke pazarlarındaki durumu

1) UTM verilerine göre Malezyanın en çok ihracat yaptığı ülkelerin başında Türkiye, Filipinler, Vietnam, Tayland ve Meksika gelmektedir. Malezyanıözellikle Türkiyeye olan ihracatı son yıllarda artış göstermiştir. Ayrıca Türkiye Malezyanın en önemli ihracat pazarı konumundadır. 2012 yılında Malezyanın toplam ihracatında Türkiyenin payı yaklaşık olarak %30 seviyesindedir. 2010-2012 yılları arasında Malezyanın genel ihracatı gerilerken önemli ihracat ortakları karşısında da ihracatı gerilemiştir. UTM istatistiklerine göre Malezyanın başlıca ihracat pazarları olan Filipinler, Vietnam, Tayland ve Meksikaya yönelik ihracatı gerilerken Türkiyeye olan ihracatının artıyor olması, Malezyadaki kapasitenin Türkiyeye yöneldiğine işaret etmektedir. Nitekim gözden geçirme döneminde Türkiyenin Malezyanın ihracatından aldığı pay yaklaşık olarak %20 seviyesinden %30 seviyesine ulaşmıştır. Önlemin yürürlükten kalkmasıhalinde ihracatıçok daha önemli bir kısmının Türkiyeye yönlendirileceği değerlendirilmektedir.

ğ) Güney Korede yerleşik sektörün durumu

1) Önleme tabi ülkedeki sektörün durumu ile ilgili olarak, işbirliğinde bulunan firmaların soru formuna verdikleri yanıtlar ile yanıtlarına ek olarak sundukları sektör raporları ile Güney Koredeki meslek kuruluşları tarafından hazırlanmış olan çalışmalar ve uluslararası kaynaklardan yararlanılmıştır.

2) UTM’den elde edilen istatistiksel verilere göre Güney Kore 2010 yılında değer bazında dünya ihracatının %8,7sini, takip eden yıllarda ise %8,6sını ve %8,9unu gerçekleştirerek 2012 yılında tüm ihracatçı ülkeler arasında ikinci sırada yer almıştır. Miktar bazında ise 2010-2012 yılları arasında dünya ticaretinden aldığı pay sırasıyla %7,1, %5,9 ve %6,1 oranında gerçekleşmiştir. Güney Kore dünya ihracatında miktar bazında ÇHC ve Tayvandan sonraüçüncü sırada yer almaktadır. Söz konusu ülkenin 2010-2012 yılları arasında toplam ihracatı miktar olarak %12 oranında gerilerken, değer olarak %20,8 oranında artmıştır. Güney Korenin ortalama ihraç fiyatları ise 2010da 9,74 ABD Doları/Kg iken 2011 yılında 11,56 ABD Doları/Kg, 2012 yılında ise 12,12 ABD Doları/Kg olarak gerçekleşmiştir.

3) Soruşturma konusu üründe Güney Kore dünyanın en önemli üreticileri arasında yer almaktadır. 2008 ve 2011 yılları itibariyle kurulu dokuma kapasiteleri (makine sayıları) karşılaştırıldığında ITMF verilerine göre kurulu kapasitenin tamamına yakınının filament dokuma tezgahlarından oluştuğu, mevcut kurulu kapasitesinin oldukça yüksek olduğu ancak bu dönem içerisinde Güney Korenin çok fazla makine alımına gitmediği görülmektedir. Diğer taraftan, Textile OutlookIntelligence (Eylül 2011) dergisinin verilerine göre kurulu kapasite üzerinde teknolojik yatırımlar yapılmak suretiyle mevcut makinelerin teknolojik olarak geliştirildiği bilgisi alınmıştır. Yine aynı dergide iç piyasada tüketimin oldukça sınırlı seviyelerde olduğu, uluslararası rekabette ise Güney Korenin Hindistan, Bangladeş, Kamboçya, Tayland gibi daha düşük fiyatlı üretim ve ihracat yapan ülkelere karşı rekabet açısından zorluk yaşadığı ifade edilmektedir. Ayrıca Güney Kore hammadde maliyetlerine ilişkin ITMF verilerine göre, ÇHC, Hindistan, Türkiye gibi ülkelerden daha düşük fiyatlarla hammadde tedarik edebilmektedir.

4) Diğer taraftan bazı ithalatçılar, kendilerine gönderilen soru formlarına verdikleri yanıtta Güney Koreden katma değeri yüksek olan ve yerli üreticilerce üretilemeyen ürün tiplerini ithal ettiklerini ifade etmişlerdir. Yerli üreticinin bu konudaki görüşleri sorulmuş, alınan yanıtta Güney Korenin terbiye teknolojisinin gelişmiş olduğu bu nedenle katma değeri yüksek, nitelikli kumaşların bu ülkeden ithal edildiği ifade edilmiştir. Bununla beraber, yerli üreticilerin de terbiye teknolojisinde önemli yatırımlar yaptığı, bu sayede dünyanın bu konudaki önde gelen üreticileri ile mukayese edilebilecek nitelikte mensucat üretebildikleri de vurgulanmıştır.

5) KTTA’nın Korea Textile World adlı aylık dergisinde ise Güney Korede yurt içi talebin hayli sınırlı olduğu vurgulanmakta ve yerli üretimin büyük kısmının ihraç edildiği ifade edilmektedir. Bununla beraber küresel ekonomik krizin etkilerinin hala tam olarak geçmemiş olmasının Güney Koreyi dış pazarlarda sıkıntıya soktuğu ifade edilmektedir. Aynı dergide ayrıca STA imzalanan ülke pazarlarının Güney Kore ihracatı için önemli bir potansiyel oluşturduğu belirtilmektedir. Türkiye ile Güney Kore arasında imzalanan ve 1 Mayıs 2013 tarihinde yürürlüğe giren STA ile birlikte Güney Koreye yönelik olarak uygulanmakta olan ortalama %6,4 oranındaki gümrük vergisi 6 yıl içinde kademeli olarak yürürlükten kaldırılacaktır. Öte yandan, Güney Koreye önlem konusu üründe uygulanan %18 oranındaki ilave gümrük vergisi de STA’nın yürürlüğe girmesiyle beraber sıfırlanmıştır. Bu durum, Güney Koredeki fazla kapasitenin dampingekarşı önlemin kalkmasıyla beraber Türkiyeye yönelme ihtimalini güçlendirmektedir.

6) Diğer taraftan, Güney Korenin oldukça küçük bir iç pazarı olmasına rağmen son dönemde ithalatı da ciddi oranda artış göstermiştir. 2010-2012 yılları arasında Güney Korenin ithalatı %38 oranında artmıştır. Bu ithalatın içindeÇHCnin payı 2012 yılında %59 olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan, aynı dönemde Güney Korenin ÇHCden ithalatıda %82 oranında artış göstermiştir. Bu durum yerli üreticilerin de ifade ettiği Güney Kore ile ÇHC arasındakitamamlayıcılık ilişkisine işaret etmektedir. Güney Kore, ÇHCden ithal ettiği kumaşları boya baskı ve finisaj gibi aşamalardan geçirdikten sonra yurt dışına ihraç etmekte böylece ÇHCdeki düşük maliyetli üretim imkânlarından da faydalanmaktadır. Ancak bu durumun Güney Korenin genel ihracat yapısının tamamını yansıttığı da düşünülmemektedir. 2012 yılında Güney Korenin ÇHCden ithalatı yine aynı yıl içerisinde dünyaya ihracatının %16sıseviyesindedir.

7) Sonuç olarak, Güney Koreli üretici/ihracatçılar için yurt içi talebin yetersiz olduğu ve ekonomik açıdan uygunölçekte üretim yapılabilmesi için ihracat yapmalarının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Bununla beraber, yurt dışıpazarlarda artan rekabet koşullarının ihracat olanaklarını da sınırladığı, bu durumun sektörde daralmaya ve atıl kapasite sorununun doğmasına neden olduğu düşünülmektedir. Hâlihazırda, dampinge karşı önleme tabi olan üretici/ihracatçıfirmaların, önlemin yürürlükten kalkması sonrasında Türkiyeye daha rahat koşullarda ihracat yapabilecekleri açıktır.

8) Soruşturmaya ilişkin olarak Güney Kore hükümeti vermiş olduğu yazılı görüşte Güney Koreli üreticilerindamping yapmaya ihtiyaçlarının olmadığı, küresel anlamda Güney Korenin kendisini rekabetçi olarak konumlandırdığı,üretimde teknolojik ürünlere ve yenilikçi tekniklere yöneldiği ifade edilmekte; dampingin süresinin zararın giderilmesi için yeterli olduğu, Türkiyede ayrıca ilave gümrük vergisi gibi enstrümanlarla da sektörün korunmakta olduğu ifade edilerek önlemin kaldırılması gerektiği vurgulanmıştır.

9) Güney Korenin üretimini daha farklı olarak konumlandırdığı ve katma değeri daha yüksek ürünlere yöneldiği doğru olmakla birlikte, yukarıda da ifade edildiği gibi, üretim teknolojisindeki farklılıklar ithal ürünlerin yerli üreticilerceüretilen ürünlerle benzer ürün olma niteliğini değiştirmemektedir. Ayrıca Türkiyede de katma değeri yüksek ürünüretilebilmektedir. Yine yukarıda da ifade edildiği gibi Güney Kore dış pazarlarda fiyata dayalı bir rekabet sorunu da yaşamaktadır. Öte yandan ilave gümrük vergisi Güney Kore için imzalanan STA sebebiyle yürürlükten kalkmış olup Güney Koreli firmalar için bir pazara giriş avantajı sağlanmıştır.

h) Güney Korenin diğer ülke pazarlarındaki durumu

1) UTM verilerine göre Güney Korenin en çok ihracat yaptığı ülkelerin başında ÇHC, Vietnam, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Endonezya gelmektedir. Güney Korenin son beş yıllık ihracat verileri incelendiğinde yukarıdaki verilerle de paralel olarak 2008den itibaren ihracatının gerilediği göze çarpmaktadır. Buna karşılık, değer bazında ihracat rakamlarında aynı dönem içerisinde bir artış yaşanmıştır. Bu durum, Güney Koredeki tekstil sektöründe artan yatırımlara ve teknolojik gelişmeye de işaret etmektedir. Ancak, kurulu kapasitenin önemli bir kısmının atıl kaldığıve önemli oranda kapasite fazlasının bulunduğu değerlendirilmektedir. Nitekim, soruşturmaya taraf olan Güney Koreli ihracatçı firmaların kapasite kullanım oranları gözden geçirme süresinde toplamda %89 seviyesinden %63 seviyesine gerilemiştir.

2) Textile Outlook International dergisine göre son dönemde Güney Korenin polyester filamentten mensucat ihracatının gerilediği, ancak değer bazındaki artışın bu gerilemeyi tolere ettiği değerlendirilmektedir. Dergiye göre, Güney Koreden hemen hemen tüülkelere yapılan ihracatta düşüş yaşanmış, buna mukabil birim fiyatlardaki artış nedeniyle değer bazında bir gerileme söz konusu olmamıştır. İhracatın düşüş nedenleri arasında ise ÇHC ve Vietnam gibi düşük fiyatlı üretim ve ihracat yapan Asya ülkeleri gösterilmektedir. Dergi ayrıca, Güney Korenin özellikle AB ve ABD pazarlarında yaşadığı pazar kaybına sebep olarak düşük fiyatlı üretim yapan ülkeleri göstermektedir.

ı) Değerlendirme

1) Güney Korenin yurt içi piyasasında önleme konu ürünün kullanıcılarının taleplerinin yetersiz olduğu ve Güney Koreli üretici/ihracatçıların ekonomik koşullarda üretimlerini sürdürebilmeleri için ihracat yapmalarının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Hâlihazırda, ihracat ağırlıklı olarak faaliyet gösteren Güney Koreli üretici/ihracatçılarıönemli ihraç pazarlarına yönelik ihracatlarının bir miktar gerilediği; genel ihracatlarının ise ÇHC, Vietnam gibi ülkeler kaynaklıartan rekabetten etkilendiği göönüne alınarak, ülkede ciddi bir atıl kapasitenin bulunduğu ve önlemin yürürlükten kalkması halinde Türkiyeye yönlendirilebileceği değerlendirilmektedir.

2) Öte yandan, mevcut kapasite fazlalığına dış piyasalarda oluşan fiyat rekabeti de eklendiğinde önlemin kalkmasıdurumunda Güney Koreli üretici-ihracatçıların Türkiyeye dampingli fiyatlardan mal ihracatını artırması muhtemel görünmektedir.

3) ÇHC ile ilgili olarak, bahse konu ülkenin dünya üretiminde önemli bir paya ve ciddi bir üretim kapasitesine sahip olduğu, inceleme döneminde ÇHCde kurulu kapasitenin önemli oranda arttığı, dokuma endüstrisinde hızla devam eden yatırımların ihracat kapasitesini arttırdığı ve önlemin yürürlükten kalkması durumunda Türkiyeye yönlendirilebilecek önemli bir kapasitenin bulunduğu değerlendirilmektedir.

4) Tayland’ın soruşturma konusu ürünüüretiminde ciddi bir üretim kapasitesine sahip olduğu ve Taylandlıfirmaların ihracat ağırlıklı olarak çalıştıkları, buna karşılık Tayland’ın genel ihracat performansınıülkenin kapasitesini yeterince yansıtmadığı, dünya ihracatından aldığı payın sadece %1 civarında olduğu göönüne alındığında sektörde ciddi bir atıl kapasitenin bulunduğu düşünülmektedir. Dolayısıyla, önlemin yokluğunda Türkiyeye yönlendirilebilecek ciddi bir üretim kapasitesinin bulunduğu anlaşılmaktadır.

5) Tayvan’ın soruşturma konusu ürüüretiminde hâlihazırda ciddi bir üretim kapasitesinin bulunduğu, bu kapasiteye rağmen ihracat miktarındaki gerilemenin ülkede ciddi bir atıl kapasite yaratabileceği düşünülmektedir. Nitekimülkedeki üreticilerin iç talebe göre daha fazla üretim kapasitesine sahip olmaları nedeniyle ihracata bağımlı olarak faaliyet gösterdikleri, bu durumun ihracattaki azalma sonucunda atıl kapasiteyi arttıracağı değerlendirilmektedir. Tayvan’ın toplam ihracatındaki azalma ile birlikte kapasite kullanım oranını etkin bir seviyede tutma sorunuyla karşılaşmasının muhtemel olması nedeniyle,  bu ülkenin pazar payını arttırabilmek ve mevcut pazar payını koruyabilmek adına fiyatlarını arttırma kabiliyetinin zayıflayacağı düşünülmektedir. Bu belirlemeler ışığında, bu ülkeden dampingli ithalatın devamının veya tekrarının muhtemel olduğu değerlendirilmektedir.

6) Önleme konu diğer ülke olan Malezyada da soruşturma konusu ürüüretimine yönelik olarak yatırımların devam ettiği, devlet destekli yatırımlarla birlikte önümüzdeki yıllarda ihracatın iki katına çıkarılması hedeflenmektedir. Buçerçevede Malezyanın da önümüzdeki dönemde en büyük ihraç pazarı olan Türkiyeye yönelik olarak daha agresif bir ihracat politikası uygulaması beklenmektedir.

7) Tüm bu tespit ve değerlendirmeler ışığında, önlem konusu tüülkelerin Türkiyeye yönlendirebilecekleri ciddi üretim kapasitelerinin bulunduğu, bahse konu ülkelerin kapasite fazlasından kaynaklanan yoğun rekabet nedeniyle fiyat arttırmada zorlandıkları, Türkiye pazarının bu ülkeler için önemli olduğu, ithalatçıların tercihlerini belirleyen temel unsurun temel güdüsünün fiyatların uygunluğu olduğu, önlemin yürürlükten kalkması durumunda üretici ihracatçıfirmalarıönlemin yokluğundaki davranışlarını en iyi yansıtacak gösterge olan esas soruşturmadaki damping marjlarınınönemli oranda olduğu da dikkate alındığında, önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingin devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmektedir.

Türkiye pazarınıönemi ve talebi etkileyen unsurlar

MADDE 23  (1) Soruşturmaya konu ürün hem hazır giyim üreticileri için hem de tekstil işletmelerinin ikincil aşamaları için girdi niteliği taşımaktadır. Türkiye coğrafi yakınlığı ve kurmuş olduğu Gümrük Birliği ile Avrupa Birliği (AB)nin en önemli tedarikçilerinden biri olup makine parkı ve yatırımları ile tekstil ve hazır giyimde dünyadaki önemliülkelerden biri konumundadır. Bunun dışında da Rusya gibi diğer komşülke pazarlarında da özellikle hazır giyimde ciddi pazar payına sahip bulunmaktadır.  Türkiye pazarının canlı talep koşulları soruşturmaya konu ürünün yurt dışındaki tedarikçileri için Türkiyenin önemini arttırmaktadır. Ayrıca, soruşturmaya konu ülkelerdeki üretici/ihracatçıların,üretimlerinin büyüçoğunluğunu ihraç etmek üzere yapılandıkları değerlendirildiğinde zorlaşan uluslararası rekabetin koşulları ve küresel krizin de etkisiyle daralan yurt dışı pazar payları bu ülkelerdeki üreticileri fırsatları takip etmeye ve değerlendirmeye yöneltmiştir. Bu nedenle, AB pazarına yakınlığı ve önemli bir tekstil tedarikçisi olması nedeniyle Türkiye pazarının oldukçönemli olduğu, Türkiye pazarının rekabet şartlarının, dağıtım ve pazarlama kanallarınınüretici/ihracatçılar tarafından iyi bilinmesinin Türkiyeyi bu üretici/ihracatçılar için daha da cazip kıldığıdeğerlendirilmektedir.

(2) Ayrıca soruşturma konusu ülkelerin üretici-ihracatçılarının Türkiye dışındaki herhangi bir önlemin söz konusu olmadığı ülkelere yapmış olduğu ihracatın birim fiyatları incelendiğinde, önlemin yürürlükten kalması halinde fiyatlarını düşürerek ihracat yapma potansiyellerinin yüksek olduğu görülmektedir. Mevcut kapasite fazlalığı sorununa dış piyasalarda oluşan fiyat rekabeti de eklendiğinde önlemin kalkması durumunda soruşturma konusu ülkelerin üretici-ihracatçılarının Türkiyeye dampingli fiyatlardan mal ihracatını artırması muhtemel görünmektedir.

(3) Diğer taraftan özellikle Güney Korenin hem Türkiye hem AB ile olan STA’ları da Güney Koreye dünyadaki diğer tedarikçilere göre önemli bir rekabet avantajı sağlamakta, bu durum da Türkiye pazarınıönemini Güney Kore için daha da artırmaktadır.

(4) Yerli üretim dalı yeterli deneyim ve üretim yapısına sahip olup yeterli kalitede ürüüretebilmektedir. Ayrıca, ithalatçı firmalardan gelen cevaplardan anlaşıldığı üzere talebi etkileyen ana unsurun rekabet avantajı elde etmek amacıylaöncelikli olarak fiyat daha sonra da kalite ve teknik özellikler olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Yerli üreticinin yurt dışıihracatçı firmalarla benzer bir teknolojiyi kullanarak benzer kalitede ve teknik özellikte ürüüretebildiği değerlendirildiğinde ithal ürün ile yerli ürün arasındaki talebi etkileyen temel unsur fiyat olarak ortaya çıkmaktadır. Dampingli ithalatın fiyatlarını etkileyen ana unsur ise hammadde fiyatları ve artan rekabet ortamıdır. İhracatçı firmaların ihracat verileri incelendiğinde ÇHC hariç soruşturma konusu ülkelerin ihracatlarının gerilediği veya yıllar itibariyle paralel bir seyir izlediği göze çarpmaktadır. Son yıllarda bu ülkelerin kapasite yatırımları da göönüne alındığında, toplam ihracatlarındaki azalma ile birlikte kapasite kullanım oranlarını etkin bir seviyede tutma sorunuyla karşılaşması nedeniyle, bu ülkelerin pazar paylarını arttırabilmek ve mevcut pazar paylarını koruyabilmek adına fiyatlarını arttırma kabiliyetinin zayıflayacağı, mevcut kapasite fazlalığı sorununa dış piyasalarda oluşan fiyat rekabeti de eklendiğinde bu koşulların buülkeler menşeli üreticileri dampingli ihracat yapmaya yönelteceği değerlendirilmektedir. Diğer taraftan soruşturma konusuülkelerin üretici-ihracatçılarının Türkiye dışındaki herhangi bir önlemin söz konusu olmadığı ülkelere yapmış olduğu ihracatın birim fiyatları incelendiğinde, önlemin yürürlükten kalkması halinde fiyatlarını önemli ölçüde düşürerek ihracat yapma potansiyellerinin olduğu görülmektedir.

Değerlendirme

MADDE 24  (1) Uygulanmakta olan dampinge karşı önlemin sona ermesi halinde dampingin ve zararın devam edip etmeyeceği veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı konusu incelenmiş olup önlemin ortadan kalkması durumunda, soruşturma konusu ülkelerin Türkiyeye yönlendirebilecek ihracat kapasitesinin bulunmasıönlem konusu ülkelerdeki üretici-ihracatçıların Türkiye pazarını çok iyi bilmeleri ve dağıtım kanallarına kolay ve hızlı biçimde nüfuz edebilecek durumda olmaları nedeniyle mevcut önlemlerin ortadan kalkması durumunda dampingli ithalatın ve zararın devamına veya yeniden meydana gelmesine yol açmasının muhtemel olduğu değerlendirilmektedir.

ALTINCI BÖLÜM

Diğer Hususlar

Üçüncü ülkelerden ithalat

MADDE 25  (1) 2010-2012 döneminde üçüncü ülkelerden yapılan ithalat incelendiğinde, önlemin de etkisiyle bu dönem içerisinde ithalat miktarının ve ithalat içi payın arttığı görülmektedir. 2010-2012 yılları arasında üçüncüülkelerden yapılan toplam ithalat %33 oranında artış göstermiş ve aynı dönem içerisinde bu ithalatın Türkiye tüketimi içindeki pazar payı %8 oranında artmıştır. Üçüncü ülkeler menşeli ithalatın birim fiyatlarınıönleme tabi ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın birim fiyatlarınıüzerinde olduğu da görülmektedir. Diğer ülkelerden gerçekleştirilen ithalatta ilk iki sırayı Endonezya ve Vietnam almaktadır. Bu iki ülke 2012 yılında önlem kapsamı toplam ithalatın yarısından fazlasınıgerçekleştirmiştir.

İthalatçıların iddiaları

MADDE 26  (1) Daha önce de ifade edildiği gibi 2012 yılında ithalat gerçekleştirdiği tespit edilen firmalara soru formları gönderilmiş, gelen yanıtlarda yer alan iddialar detaylı olarak incelenmiştir.

(2) Soru formuna yanıt veren bazı ithalatçılar düşük metrajlı talepleri nedeniyle ithalata yöneldiklerini ifade ederken bazı firmalar talep ettikleri özel nitelikli mensucatın yerli üretim dalı tarafından üretilemediğini, ithal ürünlerin daha kaliteli olduğunu, fiyat yönünden de yerli ürünlerin oldukça pahalı olduklarını öne sürmüşlerdir.

(3) Benzer bir iddiayı KTTA da sunmuş ve Güney Korede yerleşik üretici/ihracatçıların, yerli üretim dalınınüretemediği yüksek kaliteli ürünleri ürettiği, dolayısıyla Güney Kore menşeli ürünlerin bir rekabet sorunu yaratmadığınıöne sürmüştür. KTTA, Nihai Bildirim sonrasında da benzer görüşünü yinelemiştir.

(4) Buna karşılık, yerli üretim dalı nezdinde Nihai Bildirim raporu yayımlanması öncesinde ve sonrasında gerçekleştirilen yerinde doğrulamalar esnasında gündeme getirilen bu iddialar değerlendirilmiştir. Buna göre yerli üretim dalınıüretebildiği kumaşlar açısından ithalatla arasında kalite sorununun olmadığıözel nitelikli ürünlerin de ekonomik olarak yeterli talep gelmesi halinde üretilebileceği değerlendirilmiştir.

(5) Bir kısım ithalatçılar Türkiyede yeterince üretilmediğini ifade ettikleri %100 polyester kumaşlar ile 110 gr./m2 ağırlığının altındaki kumaşlarıönlem kapsamı dışında tutulması gerektiğini ifade etmiştir. RB Karesi Tekstil firmasınıüretim tesislerinde yapılan incelemelerde ve bir bağımsız denetim firmasından alınan rapor çerçevesinde 2013 yılı içerisinde RB Karesi Tekstil firmasınıüretiminin %60’ıüzerinde bir kısmının %100 polyester kumaş olduğu bilgisi alınmıştır.

(6) İthalatçıların diğer iddiası olan 110 gr./m2nin altında kumaş üretilmemesi konusu da yerli üretim dalınezdinde yapılan yerinde doğrulamalar esnasında incelenmiştir. Anılan ziyaretlerde, firmanın kalın kumaşların yanı sıra ince kumaş üretimini de gerçekleştirdiği yerinde doğrulanmıştır. Ayrıca, firmanın 10 gr./m2lik kumaşlardan 600 gr./m2lik kumaşlara kadar üretim yeteneğinin olduğu geçerli kapasite raporlarından tespit edilmiştir. Firmanın ince kumaş üretiminin toplam kumaş üretimi içindeki payının ise 2012 yılında %8 olduğu ve bu seviyenin 2013 yılında %46ya yükseldiği tespit edilmiştir. Ancak, firmanın ince kumaş üretiminin Türkiye ince kumaş talebini karşılama oranıdüşük seviyelerdedir. 2012 yılında 110 gr./m2den daha düşük gramaja sahip kumaşların Türkiye tüketimi 39.248 ton iken firmanın aynı gramajdaki üretimden satışları sadece 203 ton olarak gerçekleşmiştir. 2013 yılında ise bahse konu değerler 36.427 tona karşılık 410 ton olarak tespit edilmiştir.

(7) Güney Kore Hükümeti soruşturmaya ilişkin olarak yapmış olduğu yazılı başvuruda önleme ilişkin olarak tümülkeleri kapsayan toplu bir değerlendirme yerine ülkelerin durumlarının ayrı ayrı incelenmesi gerektiğini ifade etmiştir. Benzer bir talep Tayland Ticaret Bakanlığından da alınmıştır. Bu talep uygun görülerek inceleme toplu olarak yapılmamıştır.

YEDİNCİ BÖLÜM

Değerlendirme

Değerlendirme

MADDE 27  (1) Uygulanmakta olan dampinge karşı önlemlerin sona ermesi halinde, damping ve zararın devam edip etmeyeceği veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı konusu incelenmiş olup, önlemlerin yürürlükten kalkması durumunda üretici/ihracatçı firmalarıönlemlerin yokluğundaki davranışlarını yeniden yansıtacak olan esas soruşturmada tespit edilen damping marjlarınıönemli seviyelerde olduğu; yerli üretim dalınıürün kârlılığında olumsuzluklar bulunduğu, pazar payında düşüş yaşandığı; bunun yanı sıra soruşturma konusu ülkelerin yüksek üretim ve kapasiteleri ile dünya ihracatındaki lider konumunun sürdüğü ve soruşturma konusu üründe tüketimin ve ithalatın arttığı görülmüştür. Bu kapsamda, mevcut önlemlerin ortadan kalkması durumunda dampingli ithalatın ve zararın devamıveya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmektedir. Ancak, hazır giyim ve konfeksiyon üreticileri tarafından yerli üreticinin ekonomik nedenlerden dolayı üretmeyip ithal ettiği tipteki ince kumaşların yeterli yerli tedarikinin olmadığı ifade edilmiştir. Yapılan incelemeler neticesinde, yerli üretici RB Karesi firmasının hazır giyim vekonfeksiyon sektörünün tüm ihtiyacına cevap verecek miktarda ince kumaş üretimine sahip olmadığı anlaşılmış olmakla birlikte; bahse konu ürünlerde yerli üretici vasfını haiz olduğu ve ince kumaş üretimini artırma girişiminde olduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda, önlem konusu ithalatın yerli üretim dalına verdiği zararın kısıtlı olduğu da dikkate alındığında, kumaşların metrekare başına düşen ağırlıklarına göre sınıflandırılarak, belirli gramaj altında kalan kumaşlara yönelik daha düşük oranlı önlem uygulamasına gidilmesinin uygun olduğu değerlendirilmiştir.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Sonuç

Karar

MADDE 28  (1) Soruşturma sonucunda, meri  önlemin yürürlükten kaldırılması halinde dampingin ve zararın yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu tespit edildiğinden  İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunun kararı ve Ekonomi Bakanının onayı ile soruşturma konusu ürün için uygulanmakta olan dampinge karşı önlemlerin aşağıda belirtilen şekilde uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.

 

Menşe Ülke

Üreticiler

110 gr/m2 ağırlığının üstü için önlem oranları (CIF%)

110 gr/m2 ağırlığı ve altı için önlem oranları (CIF%)

 

ÇHC

Tüm üretici/ihracatçılar

70,44%

21,13%

 

Tayvan

Hulaon Chemical&Textile Co.

13,91%

4,17%

 

Diğerleri

30,84%

9,25%

 

Güney Kore

Overseas Ltd.

38,61%

11,58%

 

Daekwang Co.

14,64%

4,39%

 

Dong Heung Trading Co.Ltd.,

 

Dong Sung Trading Co.Ltd.,

 

Duck Dong Co.Ltd.

 

Hyun Ma Trading Co.Ltd.

 

Seung Woo Trading Co.Ltd.

 

Seo Kwang Ltd.

 

Seo Kwang Trading Co.Ltd.

 

Sung Kwang Co.Ltd.

 

Sun Moon Co.Ltd.

 

UL HWA Co.Ltd.

 

Diğerleri

40%

12,00%

 

Menşe Ülke

Üreticiler

110 gr/m2 ağırlığının üstü için önlem oranları (CIF%)

110 gr/m2 ağırlığı ve altı için önlem oranları (CIF%)

 

Malezya

Recron Sdn. Bhd.

7,76%

2,33%

 

Diğerleri

15,93%

4,78%

 

Tayland

Mun Ying Co.Ltd.

22,07%

6,62%

 

Thai Taffeta Co.Ltd.

8,67%

2,60%

 

Tuntex Textile (Thailand) Co.Ltd.

28,96%

8,69%

 

Diğerleri

30,93%

9,28%

 

 

 

Uygulama

MADDE 29  (1) Gümrük idareleri, Karar maddesinde tanımı ve menşülkesi belirtilen ve gümrük tarife pozisyon numaraları Ekli tabloda belirtilen eşyanın, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, serbest dolaşıma giriş rejimi kapsamındaki ithalatında, karşılarında gösterilen oranda dampinge karşı kesin önlemi tahsil ederler.

Yürürlük

MADDE 30  (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 31  (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.

 

EK: Önleme Konu Ürün Karşılığı GTİP ve Eşya Tanımları

GTİP

Madde Tanımı

5407.30.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.30.00.90.00

Diğerleri

5407.41.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.41.00.90.13

Astarlık mensucat

5407.41.00.90.19

Diğerleri

5407.42.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.42.00.90.13

Astarlık mensucat

5407.42.00.90.19

Diğerleri (naylon elek/ağ hariç)

5407.43.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.43.00.90.13

Astarlık mensucat

5407.43.00.90.19

Diğerleri

5407.44.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.44.00.90.19

Diğerleri

5407.51.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.51.00.90.13

Astarlık mensucat

5407.51.00.90.19

Diğerleri

5407.52.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.52.00.90.13

Astarlık mensucat

5407.52.00.90.19

Diğerleri

5407.53.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.53.00.90.13

Astarlık mensucat

5407.53.00.90.19

Diğerleri

5407.54.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.54.00.90.19

Diğerleri

5407.61.10.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.61.10.90.13

Astarlık mensucat

5407.61.10.90.19

Diğerleri

5407.61.30.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.61.30.90.13

Astarlık mensucat

5407.61.30.90.19

Diğerleri

5407.61.50.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.61.50.90.13

Astarlık mensucat

5407.61.50.90.19

Diğerleri

5407.61.90.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.61.90.90.19

Diğerleri

5407.69.10.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.69.10.90.13

Astarlık mensucat

5407.69.10.90.19

Diğerleri

5407.69.90.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.69.90.90.19

Diğerleri

5407.71.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.71.00.90.13

Astarlık mensucat

5407.71.00.90.19

Diğerleri

5407.72.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.72.00.90.13

Astarlık mensucat

5407.72.00.90.19

Diğerleri

5407.73.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.73.00.90.13

Astarlık mensucat

5407.73.00.90.19

Diğerleri

5407.74.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.74.00.90.19

Diğerleri

5407.81.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.81.00.90.13

Astarlık mensucat

5407.81.00.90.19

Diğerleri

5407.82.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.82.00.90.13

Astarlık mensucat

5407.82.00.90.19

Diğerleri

5407.83.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.83.00.90.13

Astarlık mensucat

5407.83.00.90.19

Diğerleri

5407.84.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.84.00.90.19

Diğerleri

5407.91.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.91.00.90.13

Astarlık mensucat

5407.91.00.90.19

Diğerleri

5407.92.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.92.00.90.13

Astarlık mensucat

5407.92.00.90.19

Diğerleri

5407.93.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.93.00.90.13

Astarlık mensucat

5407.93.00.90.19

Diğerleri

5407.94.00.10.00

Elastiki mensucat (kauçuk ipliklerle birleştirilmiş dokumaya elverişli maddelerden olanlar)

5407.94.00.90.19

Diğerleri

 

23.11.2024
AV. FUNDA ÖZTÜRK ALTUNTAŞ
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.