EV EŞYASININ HACZİ - HACZİN KALDIRILMASI
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/1100
K. 2015/10128
T. 17.4.2015
2004/m.82/1-3,85
6352/m.16
ÖZET : Dava haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup, kural olarak ev eşyasının haczedilemeyeceği, ancak aynı amaca hizmet eden birden fazla eşya var ise birisinin haczedilebileceği kabul edilmelidir.Böyle bir durumda pek tabidir ki muhafazası ve satışı zahmetsiz olan, taliplisi fazla olan eşyalar haczedilmelidir. Ancak lüzumlu olmayan ev eşyaları için de haczedilmezlik kuralı uygulanmamalıdır. Mütevazi bir hayat standardının sürdürülebilmesi ve içinde bulunulan sosyal statünün asgari koşullarının muhafazasını temine yarayan, borçlunun yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya lüzumlu eşya olarak kabul edilmelidir. Lüzumlu eşyanın değeri ise pek fahiş olmadığı sürece haczedilmezlik şikayeti dinlenmelidir.Somut olayda haczedilmezlik şikayetine konu edilen eşyaların haciz zaptında da açıklandığı üzere birden fazla olduğu ve değerli oldukları belirtildiğine ve bu zabıtta yer alan bilgilerin doğruluğunun aksi de iddia ve ispat edilmediğine göre haczedilmezlik şikayetinin tümüyle reddine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun menkul malları haczedilmiş, şikayetci borçlu M.Ç., haciz zaptının ikinci sırasında yer alan LG marka ses sistemi dışında kalan diğer ev eşyaları ile ilgili yapılan hacizlerin usulsüz olduğu, tv, oturma grubu, yemek masası ve 8 adet sandalye üzerine konulan haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece haczedilen eşyalardan başka aynı işlevi gören eşyalar olmadığına göre birer adet olan eşyaların haczinin usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile LG marka 5+1 ses sistemi dışındaki mahcuz mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Somut olayın incelenmesinde şikayetçi borçlu M.Ç.' in huzuru ile 26.05.2014 tarihinde menkul mal haczinin yapıldığı, haciz zaptında, İİK 82/3 maddesi gereğince aynı çatı altında yaşayan bireylerin kullanmakta olduğu eşyalardan 2'şer adet olanların ve değerlilerin haczine başlanıldığı kaydı düşüldükten sonra muhtelif ev eşyalarının haczedildiği görülmektedir.
6352 Sayılı Yasanın 16. maddesi ile değiştirilen 2004 Sayılı icra İflas Kanunu'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 3. bendi uyarınca; para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu olan eşya haczedilemez. Ancak aynı amaçla kullanılan birden fazla eşya olması halinde bunlardan birisinin haczi mümkündür.
Bu düzenlemenin gerekçesinde; alacaklı ile borçlu arasındaki menfaat dengesinin sağlanması, temel hak ve özgürlüklerin korunması, haczinde ekonomik yarar bulunmayan ya da muhafazasında ve satışında güçlük çekilen eşyaların hacizlerinin önlenmesinin amaçlandığı ve borçlu ile aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için gerekli her türlü eşyanın haczedilemeyeceğinin hükme bağlandığı belirtilmiştir. İİK'nun 85 /son maddesinde ise "haciz koyan memur, borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Kural olarak borçlunun her türlü mal ve haklarının haczi mümkündür. Haczedilmezlik iddiasında bulunabilmek için, İcra iflas Kanunu'nda ya da özel kanunlarda hüküm bulunması gerekir. Asıl olan borcun ödenmesi, bir diğer ifade ile alacaklının alacağına kavuşması olup, haczedilmezliğe ilişkin düzenlemelerin bu bağlamda dar yorumlanması gerekir. Diğer yandan, haczin amacı, borcun tahsilinin sağlanması olup borçluyu taciz etmek ya da baskı kurarak ödemeye zorlama maksadıyla haciz yapılmamalıdır. Aksine davranış başta İİK'nun genel mantığına ve 85 /son maddesi hükmüne açıkça aykırılık teşkil edeceği gibi, temel hak ve özgürlüklerin korunması ilkesine de ters düşer. Nitekim ev eşyasının haczi halinde bu eşyanın muhafazası güç olup çoğu zaman satılamamakta, satılmaları halinde ise satış bedeli haciz ve muhafaza masraflarını dahi karşılamamakta ve dolayısıyla alacağın tahsiline müspet yönde herhangi bir katkısı da bulunmamaktadır. Bu halde yapılan haciz işleminde ekonomik yarar bulunmadığı gibi, haczin yalnızca borçluyu ve doğal sonucu olarak aile bireylerini taciz etmekten öte bir yarar sağlamadığı da görülmektedir.
Buna göre ev eşyası yönünden, İİK'nun 82/1-3 maddesinde yer alan haczedilmezliğe ilişkin düzenlemenin genel kuralın aksine geniş yorumlanması gerektiği kabul edilmelidir. 6352 Sayılı Yasanın 16. maddesinin gerekçesi de bu görüşü destekler niteliktedir. Bütün bu açıklamalar ışığında, kural olarak ev eşyasının haczedilemeyeceği, ancak aynı amaca hizmet eden birden fazla eşya var ise birisinin haczedilebileceği kabul edilmelidir.
Böyle bir durumda pek tabidir ki muhafazası ve satışı zahmetsiz olan, taliplisi fazla olan eşyalar haczedilmelidir. Ancak lüzumlu olmayan ev eşyaları için de haczedilmezlik kuralı uygulanmamalıdır. Burada lüzumlu olan eşyadan ne anlaşılması gerektiğinin üzerinde de durulması gerekir. Mütevazi bir hayat standardının sürdürülebilmesi ve içinde bulunulan sosyal statünün asgari koşullarının muhafazasını temine yarayan, borçlunun yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya lüzumlu eşya olarak kabul edilmelidir. Lüzumlu eşyanın değeri ise pek fahiş olmadığı sürece haczedilmezlik şikayeti dinlenmelidir.
Somut olayda haczedilmezlik şikayetine konu edilen eşyaların haciz zaptında da açıklandığı üzere birden fazla olduğu ve değerli oldukları belirtildiğine ve bu zabıtta yer alan bilgilerin doğruluğunun aksi de iddia ve ispat edilmediğine göre haczedilmezlik şikayetinin tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile şikayetin kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
kazanci.com.tr
04.05.2016