213 sayılı Yasa&S217;ya Aykırılık
Tarih: 1.04.2016 | Okunma Sayısı: 1147

213 sayılı Yasa'ya Aykırılık

213 sayılı Yasa'ya Aykırılık

T.C.

YARGITAY

19. CEZA DAİRESİ

 

E. 2015/20378

K. 2016/273

T. 13.1.2016

 

DAVA : Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-) TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1.fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanun'un 3/1.maddesindeki ''Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur '' şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması zorunluluğu bulunduğu gibi defter ve belge ibraz etmemek suçunda sanığın eylemi sonucu gerçekleşen somut bir zarardan söz edilemeyeceği, sanıktan 5 yıl saklama ve tekrar istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunan defter ve belgelerinin bu sürenin bitimine birkaç ay kala istendiği ve bir kısım defter ve belgelerini ibraz ettiğini savunduğu dikkate alındığında, ''&S230;suçun işleniş şekli, suç saiki, vergi suçu raporunda tespit edilen bulgulara göre ve vergi inceleme raporlarıyla tespit edilen KDV miktarlarının yüksek oluşu ile meydana gelen sonuç nazara alınarak &S230;'' şeklindeki yetersiz ve yasadaki ifadelerin soyut tekrarından ibaret gerekçelerle, temel cezanın alt hadden uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesi,

SONUÇ : 2-) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 Sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve &S230; sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve &S230;. E, &S230; K, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

31.03.2016

23.11.2024
AV. FUNDA ÖZTÜRK ALTUNTAŞ
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.